Gazeteciliği sanılanın aksine bitiremediler, şiddetleri bundan

146 gazeteci, köşe yazarı, çizer içeride. Bu konuda ayrıntılı olarak, kim gazeteci kim değil üzerinde durmanın âlemi yok. Operasyonel amaçlı medyaya gazetecilik demem zor. Bunu herkes biliyor zaten. Evet, 146 yazar...

146 gazeteci, köşe yazarı, çizer içeride. Bu konuda ayrıntılı olarak, kim gazeteci kim değil üzerinde durmanın âlemi yok. Operasyonel amaçlı medyaya gazetecilik demem zor. Bunu herkes biliyor zaten. 
Evet, 146 yazar çizer içeride, ama gazeteciliği bitiremediler. Gülen Cemaati’nin yargıyı, polisi, istihbaratı vb. elinde tuttuğu en şiddetli zamanlarında da 100’ü aşkın gazeteci içerideydi ve kıyamet kopuyordu. Türkiye basın özgürlüğünde (ve demokrasi endekslerinde) tüm zamanların en kötü dibe vuruşlarındaydı... FETÖ iktidarının arkasında- yanında o dönem AKP iktidarı duruyordu ve aynı rezil türküyü söylüyorlardı: Gazetecilikten içeride değiller! 
İktidarı, ikiz kardeşinin bu operasyonlarının destekçisi ve hatta uygulayıcısıydı, çünkü AKP de asla özgür bir basın olsun istemiyordu. Bir medya olacaksa sadece iktidarın plan ve programlarının destekçisi olabilirdi. 
Hakikati aramak, gerçekleri, olguları yazmak da ne demekti!

Cemaatin iki katı baskı 
Bugün, AKP’nin medya üzerindeki baskısı, Cemaat iktidarı dönemini iki kat aştı. O dönemde de özgür medyayı yok etme projesinin aslında baş mimarı olduğunu kanıtladı. 
Havuz medyası operasyonu doğrudan iktidarın projesidir. Cemaat o dönem ne kadar komplocu, kumpasçı, şantajcı davrandıysa, iktidar da medyayı havuzlamak için birkaç kat fazla çalıştı. Başarılı yol da aldılar. İhale verdikleri “iş adamları”na satın aldırarak tetikçilik yaptırıyorlar. 
Televizyonlarının izlenirliklerini bilmiyorum, ama o ekranlara kimin hangi beyinle baktığı önemli. Halkın önemli bir kesimi düşünme - araştırma - gerçeği öğrenme konusunda tembel. Önlerine konan hazır yemeği kaşıklar. 
Ama havuzladıkları gazeteleri tutmadı, satmıyor. İlan edilen satış rakamlarının en iyimser yaklaşımla yedide-sekizde birini satıyor. 100 bin satış gösteriyorsa, 10-20 bin arası. Yandaş kurumların, belediyelerin toplu alımlarıyla, dağıtım şirketlerinin ilan ettikleri satış rakamlarına ulaşıyorlar. 
Gazete sahibi, kendi gazetesini 10 binler - 100 binler mertebesinde ana dağıtım bayilerinden düzenli satın alıyor. Kaybı sadece dağıtım şirketinin ve bayinin payı oluyor. Sonra bunları mesela apartman sitelerinin asansör yanlarına koyuyorlar, yığın yığın.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
RTE ve Bahçeli’nin projesi: Öcalan DEM lideri, Demirtaş tasfiye 24 Ekim 2024 | 884 Okunma Parayı kontrol eden liderdir. Vasiyeti var mı? 50 yıllık iktidar sevdasının sonu 22 Ekim 2024 | 527 Okunma Ne yapmalı; pasiflikten aktifliğe yol arayışı... 21 Ekim 2024 | 99 Okunma Değersizleşen toplum ve vahşi yaşam savaşı 20 Ekim 2024 | 52 Okunma Milleti nasıl soysak, iktidar-banka el ele 17 Ekim 2024 | 145 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar