Gençleri ‘Siyaset mi, bir daha asla’ noktasına getirmeyin
Seçim analizi - 4 Bu seçimin özellikle büyük kentlerdeki mitinglerde gözlemlediğim çok önemli bir yanı, yoğun genç katılımı idi. AKP ideolojisi gereği, özgürlüğe, adalete ve...
Seçim analizi - 4
Bu seçimin özellikle büyük kentlerdeki mitinglerde gözlemlediğim çok önemli bir yanı, yoğun genç katılımı idi. AKP ideolojisi gereği, özgürlüğe, adalete ve haklılığa düşman tutumu nedeniyle, verebileceği hiç gelecek hayali olmadığı için gençlerden uzaklaşmıştı. Bunu, referandum sonuçlarında görmüştük.
Bu seçimde gençler kendilerini ortaya koydu ve “kazanacakları inancıyla” İnce’ye destek verdi. Sonrası toplumu büyük bir hayal kırıklığı sardı. Özellikle gençlerin mesajlarını okurken, bir genç kızın ağlayarak dile getirdiği hayal kırıklığının geniş etkisi olduğunu fark ettim.
‘Kazanacağız’ beklentisi ve hayal kırıklığı
Hayal kırıklığı CHP yöneticilerine yönelikti. “Kazanacağız” beklentisi ve “hiçbir oyunuzu çaldırmayacağız” sözüne güvenen insanlar ve gençler, neredeyse “Siyaset mi, CHP mi, bir daha asla” noktasına geldiler. “Hiçbir açıklama yapmadan böyle ortadan kaybolmaları mümkün değil” inancı, komplo teorilerinin hızla gündeme sokulmasına neden oldu.
Bunda tabii ki, “mutlaka kazanacaktık” inancı, İstanbul’da 6.5 milyon gibi çok abartılı mitinge katılım olduğu görüşlerinin piyasaya sürülerek inanç mertebesine çıkartılması, insanları - gençleri ortaya çıkan seçim sonuçları konusunda asla ikna etmedi.
Diyelim ki, seçime yoğun ilgi gösteren gençlerin gelecek endişesi ile iktidarı asla veremeyiz propagandası çarpıştı. Kırılan gençler oldu.
Yüzüstü bırakılmak deyiminin bu kadar kitlesel ölçekte karşılık bulacağını düşünmezdim. Ama bunun CHP yönetiminde sorumluluk açısından bir karşılığı olmadı.. Olmalıydı.. Kitlelerle ilişki bunu gerektirir. Ağır hata ve üstlenilen görevi hiç mi hiç yerine getirememenin hi...