Gül ve RTE, köprüler tam atılırken...
Önceki Cumhurbaşkanı ile şimdiki Cumhurbaşkanı arasındaki son günlerde tanık olduğumuz, birbirine en azından 90 derece zıt görüş farklılıklarını gerçi biliyorduk, ama dışavurumu...
Önceki Cumhurbaşkanı ile şimdiki Cumhurbaşkanı arasındaki son günlerde tanık olduğumuz, birbirine en azından 90 derece zıt görüş farklılıklarını gerçi biliyorduk, ama dışavurumu açısından da ilk kez bu kadar sert ve birbirlerini dışlayıcı nitelikte oldu.
Bugüne kadar Gül ve RTE’nin aslında birbirlerini sevdikleri hiç söylenemez, çok farklı düşündüklerini hep bildiler, özellikle Cumhurbaşkanlığı devir teslim töreninde yalancı nezaketlerinin tavan yaptığını seyrettim (bulun okuyun törendeki konuşmalarını). Gül ayrı bir kutuptu, çevresinde hep bir toplanma oldu, ama toplum karşısında ikisi de daha çok “kol kırılır yen içinde” gibi kaldılar.
Bu gerilime döneceğiz, önce anımsayalım:
‘Yazıklar olsun..’
Gül, tartışmalı son kanun hükmünde kararnamenin bir maddesinin sivillere bundan sonra da “teröre karşı” bir ceza muafiyeti içeren cümle için, “Hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir” dedi, Türkiye’nin büyük çoğunluğuyla benzer görüşü paylaşarak. AKP içinde de çok sayıda yetkili de dahil...
RTE ise peş peşe açıklamalarında Gül için “Yazıklar olsun.. birilerinin (CHP- Kılıçdaroğlu) zil takıp oynamasına vesile oldukları için.. iyi yolda değilsiniz.. yazıklar olsun.. Biz milletimizle olan muhabbetimizi derinleştirirken bu bozgunculuk merakı nedir? Bize yakışan, birlik olmaktır. Dayanışma içinde hareket etmektir...” dedi.
Tabii Cumhurbaşkanı bunları söyleyince, işareti alanların Gül’e neler söylediğini burada yinelemek gerekmiyor.
RTE, Gül’ü “birlik - dayanışma içinde” olmaya çağırıy...