İhsan Özkes dersleri
Bırakın şu İslami tutucuların oyunu alma masalını... Başından beri CHP’ye iteklenen bir politika var: “İslamcıların oyunu nasıl alacaksınız? Mutlaka o kesime de yönelmelisiniz, onlara...
Bırakın şu İslami tutucuların oyunu alma masalını...
Başından beri CHP’ye iteklenen bir politika var: “İslamcıların oyunu nasıl alacaksınız? Mutlaka o kesime de yönelmelisiniz, onlara mesaj vermelisiniz, yoksa CHP ağzıyla kuş tutsa iktidar olamaz” falan filan...
Artık şu ünlü İhsan Özkes olayından sonra şimdi kesin konuşacağım: Bırakın bu masalları, bu politika önerisi hem siyasi öngörüsüzlüğün hem de CHP’ye karşı arsızlığın, üstten bakışın bir dışavurumu, dayatmasıdır.
İhsan Özkes makul siyasi duruşuyla ilginçti. CHP’ye siyasete davet edilişi de destek gördü. CHP’nin “İslami kesime”, daha doğrusu yeri yurdu belli siyasal dinci kesimlerden oy beklentisi politikasına hep karşı çıktım. Bir boş hayalin partiye satılması ve bunun getirdiği erime olayı! Kimler bu amaçla partinin vitrinine, Meclis koltuklarına konmadı ki.. Hepsi rüzgâr gibi geçti! İşte şimdi de İhsan Özkes’le, politik olarak tam 180 derece farklılaşmış bir kimlikle karşı karşıyayız. Üstelik CHP’ye karşı siyasi kullanıma açık bir yapı!
Özkes’in partiye eleştirileri olabilir. Kimin yok ki! Dün “Saray”a, hem de “Peygamber olsaydı..” diyerek demediğini bırakmayan bir karakter, bugün “Peygamber olsaydı”diye koşa koşa gidiyor. Tümünün, eylemlerinde Allah’ı ve Peygamber’i kullanmak kemiklerine işlemiş.
Dün İstanbul Validebağ korusundaki inşaata “Maalesef koruya göz diktiler, bu gibi yerleri betonlaştırmak için cami kartını kullanıyorlar” diyen bir kimlik, bugün“Validebağ korusuna camiye ihtiyaç var” diyebilmektedir. İktidar mı ona kancayı taktı ve onu siyasi kimlik değişimine uğrattı veya o mu iktidarın trenine atladı bilemem.
Bu yazdıklarım olayın, insan karakterine ilişkin lafügüzafı. Biraz daha nesnel ve politik olacağım şimdi..