İstanbul’a yeni düşman ve tehdit: Kanal İstanbul
Cumhurbaşkanı İstanbul’u mahvettik derken, gerçi bir gerçeği dile getiriyordu ama sözlerinin içeriği açık değil ve şimdi ne yapılması gerektiği konusunda da suskundu. İstanbul’u mahvettik...
Cumhurbaşkanı İstanbul’u mahvettik derken, gerçi bir gerçeği dile getiriyordu ama sözlerinin içeriği açık değil ve şimdi ne yapılması gerektiği konusunda da suskundu.
İstanbul’u mahvettik dedikten sonra Kanal İstanbul Projesi’ne hâlâ devam edileceği açıklamasına ne diyeceğiz? Kanal İstanbul’un kent üzerindeki, kuzey ve kuzeybatı yönünde baskıyı son derece artıracağı, yeni ve daha büyük nüfus yoğunlukları yaratacağı açık değil mi? Uzman olmaya gerek yok, kime sorsanız size evet der. Zaten projeye bakarsanız, büyük yerleşimlerle birlikte finans kaynakları da yaratmaya yöneldiğini görürsünüz.
Kanal İstanbul, kentin tabutuna çakılacak son çivi olur.
Kent yerleşim uzmanları, İstanbullular, tarafsızların da katılacağı, siyasetten arınmış salt İstanbul’un üzerindeki ölüm bulutlarını tartışacağı bilimsel bir toplantı düşünmez mi?
Biz Anadolu’ya yeniden yerleşmeliyiz gerçeğini burada sık dile getirirken, İstanbul’un boş alanlarını da betonlaştırmalıyız, kuzeyden batıdan iyice sarıp boğup tam öldürmeliyiz politikasından başka bir ruh ve seçeneği olmayan bir iktidar var karşımızda!
Anadolu’ya yeniden yerleşmek
Dr. Serdar Şahinkaya bu yıl bir panelde yaptığı sunumda, Doğan Kuban Hoca’nın “Anadolu’ya yeniden yerleşmeliyiz” önerisine canlılık kazandırdı. Kuban Hoca’nın yazısına Dr. Oğuz Oyan da katkıda bulundu ve geliştirdi.
Şahinkaya’nın yazısında bir tablo var. İstanbul’un nasıl azmanlaşmanın da ötesine geçtiğini gösteriyor. Ülkenin toplam iktisadi faaliyetlerinde İstanbul’un payını gösteriyor (2014 yılı ve...