Kurultayda bir sohbet meclisinden dışarı saçılanlar
Bir milletvekili, iki gazeteci, belediyelerde ve partide görevli iki kişi, bir parti meclisi üyesi vb. rastlantısal olarak bir araya geldiğimiz otel kafesinde sohbet ediyoruz. Bir yandan kulaklar Parti Meclisi için uçuşan listelerde...
Bir milletvekili, iki gazeteci, belediyelerde ve partide görevli iki kişi, bir parti meclisi üyesi vb. rastlantısal olarak bir araya geldiğimiz otel kafesinde sohbet ediyoruz. Bir yandan kulaklar Parti Meclisi için uçuşan listelerde, Başkan’ın listesine büyük itirazların olduğu haberleri, üç büyük ilin başka bir anahtar liste hazırlığı vb. Neyse, meselem bu değil.
Sohbet en gerçekçi konularda dolaşıyor. Kimsenin bir beklentisi yok, Parti Meclisi üyeliği için faal olan yok. Herkes rahat, eleştiriler özgür. Neler neler, ama bazı noktalarda dolaşacağım.
Sevgili Muharrem gel...
Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken şu olabilir mi?:
“Sevgili Muharrem, başarılı bir çıkış yaptın, delegelerden iyi bir destek aldın, tebrik ederim, gerçi parti kararını verdi, ama bugün bir var oluş meselesi içindeyiz, hem biz, hem ülkemiz.. önümüzdeki seçimlerin ülkemiz için bir dönüm noktası olduğunu ikimiz de söylüyoruz. Şimdi gel yanıma, çünkü hepimizin çok çalışması gerekir, güçlerimizi birleştirelim, başarıya birlikte yürüyelim.. iki lider olarak sahneye çıkalım; sen oradan, ben buradan muazzam bir kampanya yürütelim, zaten sonrasına yine parti kararını verecek....”
Herkeste ortak fikir: Partinin birleşik gücü harekete geçsin.. liderlik yönetim kaygı ve mücadelesinden çok daha önemli olan, önümüzdeki süreç. Gelecek için, ülke için, bir çıkış yolu yaratmak, umut vermek.. Partiyi silkelemek, hedef koymak.. Ama ne yazık çoğunluk için böyle düşünceler geri planda...
Başka bir fikir daha gündeme düşüyor:
Çoğunluk sistemi yanlış
Aslında bugünkü seçim si...