Son Kurultay’ın anlamı derin
İlginç bir CHP Kurultayı daha izlemekteyiz. Kılıçdaroğlu, adeta erken seçim manifestosu olarak da değerlendirilebilecek konuşmasından sonra, Muharrem İnce, “arkadan gelen ve koşan”ların heyecanını ve...
İlginç bir CHP Kurultayı daha izlemekteyiz. Kılıçdaroğlu, adeta erken seçim manifestosu olarak da değerlendirilebilecek konuşmasından sonra, Muharrem İnce, “arkadan gelen ve koşan”ların heyecanını ve yırtıcılığını sergileyen konuşmasının rengiyle, Kurultay’da heyecan estirdi. İnce, Kılıçdaroğlu’nun aksine tamamen Kurultay’a seslendi. Parti yönetimini eleştirdi. Cumhurbaşkanlığı’nı istedi. 1.2 milyon parti üyesinin adayı belirlemesini önerdi. “Malazgirt’ten bu yana bu topraklar bu kadar cahil bir adam görmedi” diyerek Cumhurbaşkanı’na yüklendi.
Delege dağılımında yeniden genel başkan seçilmesi garanti görünen Kılıçdaroğlu’na, delegelerin sürpriz yapması çok zor.
CHP dinamizm, hareket arıyor. Mesele bu.
İnce de, İlhan Cihaner, Selin Sayek Böke ve arkadaşları da yayımladıkları manifesto ile partiye hareket getirdiler. Bu manifesto, olağanüstü koşulların yaşandığı ülkede, her şey yolundaymış gibi olağan davranılamayacağını ve yeni mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi, tartışılması gerektiğini anlatıyordu.
Kılıçdaroğlu’nun, izleyicilerin heyecanından, İnce’nin çıkışından ve “sol
– sosyalist” cenahın manifestosundan etkilenmeyeceğini söylemek mümkün değil. Tabii bu değerlendirmenin ne kadar doğru çıkacağını pratik gösterecek.
İnce’nin partiye yönelik eleştirileri yanıt buldu parti üyeleri arasında. Manifesto da çarenin sağ değerleri ön plana getirmek olmadığını söylüyor ve tersine sol değerlere daha sıkı sarılmasını öneriyor.
Eleştiri şu:
Bugüne kadar sağa açılırsak oyumuz yüzde 40’a yükselir biçimindeydi. Kaç seçimdir bunları...