Türkiye’de büyüyen, gelişen ana bir şeyler var, ama ne?
Camiler göğü deler, yüksek teknoloji yerlerde sürüklenirken... Ne diyor iktidar sahipleri sık sık: Avrupa’nın zengin büyükleri yılda yüzde bir veya sıfır büyüme ile yetiniyorlar, biz ise...
Camiler göğü deler, yüksek teknoloji yerlerde sürüklenirken...
Ne diyor iktidar sahipleri sık sık: Avrupa’nın zengin büyükleri yılda yüzde bir veya sıfır büyüme ile yetiniyorlar, biz ise yüzde 3-4 büyüyoruz...
Ülkenin gelişmesini, zenginleşmesini, refahın artmasını kim istemez?
Ama iktidar sahipleri bunu beceremedikleri zaman da kendilerinden beklenen doğru şeyler söylemektir. Mesela, “yüzde 3-4 büyüyoruz ama adam başına milli gelirimiz artmıyor, hatta düşüyor..” demelisiniz. Ekonomi geriliyor! İnşaat ile gidebileceğiniz sınırlara 4-5 yıl önce vardınız, oradan bir zenginlik- büyüme yaratmaya çalışıyorsunuz, ama boşuna kürek çekiyorsunuz. Aşağıda son 6 yıllık iktidar fotoğrafı var; Kişi Başı Milli Gelir ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla. (*)
Yüzde 3-5 büyüyorsunuz ama kişi başı milli gelir yoksullaşıyor (Siz hâlâ 5 çocuk yapın diye öğütleyin).
Hesap kitap ve sonuç şu: Türkiye bugün 400 milyar dolar borçlu olarak bugünkü büyüklüğe ulaştı. Türkiye bir ‘yoksulluk tuzağı’nda. Bunu nasıl aşacaksınız?
Mesela, neden Türkiye’nin aşağıdaki tablosundan bahsetmiyorsunuz ve Türkiye’nin refah artışının ancak bu tablonun geliştirilmesine bağlı olduğunu söylemiyor ve bir kurtuluş mücadelesine çağrı yapmıyorsunuz? (Bilimi, eğitimin ilk kademesinden itibaren geliştirmek zorunda olduğunuz için mi?)