Türkiye’yi çöktürme kararı, YSK, iktidar, Kuvvetler Birliği ve Einstein
Hepimiz YSK’ye yükleniyoruz. Onların, ülkenin 70 yıldır en azından seçimlerde hakemlik yapma istikrarını sürdürmekten vazgeçip iktidarın siyasi aletine dönüşmesine veryansın ediyoruz...
Şüphesiz ki doğru, eleştiriler sonuna kadar haklı.. Bu kararın altına evet imzası atanlara yargıç demek beyhude olur, daha çok iktidarın yargıç kılığı-kılıfı-cübbesi altında YSK’ye sokuşturduğu siyasi kişiler diyebiliriz ancak.
Bu sokuşturma sadece YSK’de olsa.. Yargıda da AKP’nin siyasi cellatları diyebileceğimiz diziyle insanı var. Buna, devleti bütünüyle AKP’leştirme, partileştirme, iktidarın borazanı kılma diyoruz.
Anıtsal emir
Bu nedenle “kuvvetler ayrılığı”, demokrasinin, siyasi yönetim için vazgeçilmez, anıtsal bir emridir.
Bugün devletin tüm temel idari yönetimleri AKP’lidir. Tek bir bağımsız vali, kaymakam vb. var mıdır bilemem. Varsa bile istisnalardandır. Normal düzende, kuvvetler ayrılığının olduğu siyasi yönetimlerde, iktidara gelen siyasi partiler şüphesiz ki devlet aygıtını kullanarak ülkeyi yönetir, ama devlet aygıtını yönetenler, yasalara bağlıdır; iktidarın tercihleri konusunda yasaları eğip bükmezler, bükemezler, yasal olmayan emirlere uymazlar.
İster vali, ister yargıç vb. olsun.
Ama otoriter rejimler, diktatörler, Kuvvetler Birliğini ister ve kurarlar.
Böylece istemedikleri bir duruma devlet aygıtıyla hemen müdahale ederler. Einstein kadar doğru