Türkiye’yi Ortadoğu’dan çekip sakin bir yere mi taşıyalım?
“Avrupalılar birbirini yemedi mi, iki dünya savaşını İslam dünyası mı çıkardı?..” Bir okur dahası: “Şimdi mollaların İran’ı ve laikliğinin sona erdirilmesine bir tık...
“Avrupalılar birbirini yemedi mi, iki dünya savaşını İslam dünyası mı çıkardı?..” Bir okur dahası: “Şimdi mollaların İran’ı ve laikliğinin sona erdirilmesine bir tık kalmış Türkiye’den bilimsel atılım beklemek de nedir?”
Bu ve benzeri eleştiriler geliyor İslam dünyasının uygarlık (bilim, sanat, düşünce, teknoloji..) üreterek dünyada yerini almaktan başka kurtuluşu olmadığını ileri sürdüğüm düşüncelere.. Bu, artık sıradan bir bilgidir ve çok sayıda İslam kökenli bilim insanı da bunu paylaşır.
Bu, alanda “üretime geçmek”, aklı devreye sokmaya, bu yolla dünya ve ülke sorunlarına çözüm aramaya zorlar.
Çağdaşlık üreteceksiniz (mal ve hizmetler, bilim ve teknoloji) ve uygarlığa katkıda bulunacaksınız. Salt tüketici, satın almacı değil, üretici olacaksınız. Yoksa bu “küçük dünya”da, ütülenler, yutulanlar, öldürülenler, sürünenler ve yok olanlar arasındasınız.
Bir itirazı olan var mı?
Çip mi cips mi?
Türkiye gibi ülkelerin neden durdukları yerde çırpındıklarına, tokatlandıklarına, ekonomik bir güç yaratamadıklarına, en çok 10 bin dolarda çakılıp kaldıklarına ilişkin bir bilginiz var mı?
Bir arkadaşımızın dediği gibi, “Patates Cipsi” mi üreteceksiniz yoksa “Bilgisayar Çip’i” mi?
Üretici yeteneklerinizi, size en önemli ve katma değeri yüksek malları satarak sizi tüketici kılan ülkelere, dışarıya mı göndereceksiniz veya kaptıracaksınız, yoksa onlara burada en geniş, en özgür çalışma ve düşünme koşulları mı yaratacaksınız?
Olay basittir.
Avrupa ve savaş