Ya Davutoğlu koalisyonu kurulacak... Ya da RTE’nin erken seçim hükümeti
RTE - Davutoğlu güç çarpışmasına doğru giderken...Dün demiştik ki “Ortada iki lider ve iki ayrı strateji var, çarpışıyorlar, farkında mısınız”ve RTE’nin...
RTE - Davutoğlu güç çarpışmasına doğru giderken...
Dün demiştik ki “Ortada iki lider ve iki ayrı strateji var, çarpışıyorlar, farkında mısınız”ve RTE’nin bugüne kadar “mutlakiyetini” dayandırdığı Meclis’te çoğunluğu yeniden ele geçirmek için en uygun ve kısa zamanda seçime yönelik politikalar uygulayacağını yazmıştık.
Bir nokta daha: Seçimlerde aldığı yenilgi aynı zamanda partisi içinde de“güçsüzleştirici etki” yapmak zorundadır. Bugüne kadarki sürekli “tek adam”inşası, sandıktan sürekli çoğunluk iktidarı çıkarması sayesindedir. Bunu da sürekli meydanlarda nutuk atmak, milleti birbirine düşürmek, günde beş posta konuşarak sağlamıştır. RTE bu sayede “alan hâkimiyeti” kurmuştur!
Onca kurucu vb. “baba” adam, RTE’nin yanlış ve hatalı politik uygulamalarına rağmen suspus oldu, boyun eğdi, güçsüz kaldı, ona uydu, sesini çıkartamadı... Bu kötülüklerin birer parçası oldular. Çünkü RTE’nin kariyeri hep zirvedeydi. Onunla mücadele etmek zordu... Erken davranıp başkaldıranların nasıl dışlanıp silinip gittikleri biliniyor.
Ama kendini seçim meydanlarına atmasına rağmen sandıktan yediği ilik çizikle birlikte, şimdi parti içinde de tartışılabilirliği gündeme geldi. Bir süredir Beştepe ile hükümet ve parti arasında ciddi bir gerilim yaşanıyor. Zaten Beştepe ve hükümet ve parti liderliği gibi ilk iktidar ayrımının ortaya çıkmasından itibaren, ayrılık kaçınılmazdı...
Bu konuda ilk 3 seri yazımı 28 Aralık 2014’te başlattım: “RTE-Davutoğlu ilk bilek güreşleri 1”. Sonra 15 Ocak’ta “Floş Royal kimin elinde” diye sordum. Ve sık sık burada gündeme geldi. Yazılara blogumdan veya gazete arşivimden bakın.
Davutoğlu ile politik ayrımlar keskinleşiyor
Derken önceki gün gazetelere bir “üst düzey yetkili”nin Suriye ile savaş olmayacağı analizleri düştü. Davutoğlu’nun açıkça talimatıyla dış işlerinin “üst düzey” yetkilisi olduğu anlaşılan, tahminimce en üst düzey bürokrat, hükümetin politikasını anlatıyordu. Bu politika RTE ile 180 derece tersti. Zaten Davutoğlu da ondan bir gün önce, kimse yarın Suriye’ye gireceğimizi beklemesin diyerek, gazetecilere verilen brifingin esas kaynağını belli ediyordu.