Bal gibi darbe çağrısı
Demokrasiye inanmak kuru lafla olmuyor, yeri ve zamanı gelince bunun gereğini yapmak gerekiyor. Gereğini yapma konusunda net şekilde öne çıkan parti hiç kuşkusuz MHP’dir. Sayın Devlet Bahçeli, her fırsatta demokrasiye...
Demokrasiye inanmak kuru lafla olmuyor, yeri ve zamanı gelince bunun gereğini yapmak gerekiyor. Gereğini yapma konusunda net şekilde öne çıkan parti hiç kuşkusuz MHP’dir. Sayın Devlet Bahçeli, her fırsatta demokrasiye içtenlikle ve gerekirse bedelini ödemek pahasına sahip çıkmakla kalmıyor, aynı zamanda bu değerin arkasına saklanarak karanlık emellerini hayata geçirmek isteyen zillet güruhuna da ders veriyor. Grup toplantısında yaptığı konuşma, bu dersin yeni ve çarpıcı bir örneğini oluşturdu.
YÜZSÜZLER LOBİSİ
Konuşma bir yıldır hiç gündemimizden düşmeyen ve ne acıdır ki zillet güruhu tarafından hep istismar edilen salgın değerlendirmesi ile başladı: “Türkiye haritası kırmızıya boyansa da, umutsuzluğa kapılmayacağız. Özellikle Kovid-19’u kutuplaşma malzemesi yapıp karamsarlık ve kuşku aşılamak için sürekli faal hâlde bulunan zillet lobisine Türk milleti prim vermeyecek, bu siyaset kalpazanlarına aldırış etmeyecektir. Türkiye’nin Kovid-19’la mücadelesine gölge düşürmeye kalkışanlar, bize göre yüzsüzler lobisidir. Karanlıktan aydınlığa taş fırlatıp, virüs döneminden iktidar devşirir miyim diye kirli hesap yapanların mahcup ve mağlup olacağı günler çok uzak değildir.”
BU SUÇ CEZASIZ KALAMAZ
Dünyada kızışan çatışmaların emperyalizmin kumpas şiddetini arttırdığına işaret ederken, Türkiye de gece yarısı yayınlanan bildiri ile sarsıldı. Ancak meydan boş değil: “Türkiye’deki iş birlikçi damar ihanet ve melanet nöbetine girmiş, kâbus senaryolarını ülkemize ithal etmek için harekete geçmiştir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi Lozan Antlaşması’nın tamamlayıcısı bir halkası, ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı zamanda bizim kırmızı çizgimiz, Karadeniz’in barış ve istikrar güvencesidir. Türkiye’nin kendi egemenlik sahasında iç deniz yolu açmasının Montrö’yle nasıl bağı kurulmaktadır? Vehimlerinin ve gizli emellerinin esiri olan 104 emekli amiral, Türk demokrasi tarihinin kara bir lekesidir. Bu lekeyi temizlemek demokrasinin, hukukun ve milli iradenin tarihe karşı namus, şühedaya da vefa borcudur. Dünyanın olağanüstü bir dönemden geçtiği, ülkeler arası cepheleşmenin derinleştiği, Türkiye’ye yönelik husumet bloğunun kalabalıklaştığı bir zaman aralığında, demokrasi düşmanlarına yeşil ışık yakan, gel gel yapan 104’lükler büyük bir suç işlemişlerdir. Bu suç cezasız kalamaz, kalmayacaktır.”
KİMSE SİNİR UÇLARIMIZLA OYNAMASIN