Biden’ın düşmanlığının sebebi
Biden denilen soytarının alçak iftirasının sebebi ne Ermeni yalanlarına inanması, ne seçimler öncesinde verdiği sözler, ne de bilmediği, anlamadığı hâlde tarihi gerçekleri çarpıtma gayretidir....
Biden denilen soytarının alçak iftirasının sebebi ne Ermeni yalanlarına inanması, ne seçimler öncesinde verdiği sözler, ne de bilmediği, anlamadığı hâlde tarihi gerçekleri çarpıtma gayretidir. Bu kalleşliğin sebebi Türkiye’nin iddialı, belirleyici, etkin bir duruma gelmesinden duyduğu rahatsızlıktır. Suriye’de bu kan emici vampirlerin terör devleti kurdurma gayretlerini baltalamasaydık, vermedikleri Patriotların yerine S-400 almasaydık, Libya’da, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Ege’de kimin ne dediğine, ne yaptığına bakmadan hak ve hukukumuzun gereğini yapıp Mavi Vatan’ımıza sahip çıkmasaydık, İsrail’in terörüne sessiz kalıp Mısır’daki darbeyi görmezden gelseydik, Azerbaycan’ımızla ortak hareket edip Karabağ’daki Ermeni işgalini tepelerine vura vura bitirmeseydik, emin olun bu iftira atılmazdı.
KUDURUYORLAR!
Türkiye bütün bunları kimseye eyvallah etmeden, kendi imkânlarıyla, kendi gücüyle yapmıştır. Bu gücü sağlayan da, Türkiye’nin her alanda yaptığı atılım, özellikle savunma sanayimizde dışa bağımlılığın gittikçe azalması ve daha da önemlisi bütün dengeleri değiştirecek bir teknolojik üstünlük sağlamış olmamızdır. Cumhur İttifakı, Türk milletinin güçlü desteği ile milli bir duruş ortaya koyuyor ve ülke menfaatlerinin gereğini kararlılıkla yerine getiriyor. Bütün bu gelişmeler karşısında çıldırıyorlar. Ne yapsalar olmuyor, ne söyleseler kâr etmiyor ve açık şekilde kuduruyorlar. Türkiye’yi bir kalemde silip atmaları mümkün değil. NATO’nun en etkili üyesiyiz. Coğrafyadan, tarihten gelen avantajlarımız var. Demokrasi ve hukuktan ayrılmıyoruz. Suçluyorlar olmuyor, tehdit ediyorlar fayda etmiyor, baskı yapıyorlar sonuç vermiyor.
VERİLENE RAZI OLMUYOR, HAKKIMIZI İSTİYORUZ
Yapmak istedikleri bellidir. Türkiye’yi kontrolde tutmak, hızını kesmek ve iddiasız, kendi derdine düşmüş, içine kapanmış bir hâle getirmektir. Bunu zaten açık şekilde söylüyorlar. Malum, S-400 aldığımız için güya bize CAATSA kapsamında ‘sınırlı yaptırım’ uygulama kararı aldılar. Kararlardan anladık ki, S-400 almış olmamız sadece bir bahanedir. Asıl rahatsızlık, Türkiye’nin artık kendi göbeğini kendisi kesmesi ve savunma sanayiinde yaptığı büyük ve ileri atılımlardır. Savunma Sanayii Başkanlığımızı açık şekilde hedefe koydular ve faaliyetlerine son verilmesini isteyecek kadar kendilerini kaybettiler. Sadece ABD’nin değil, AB ülkelerinin de, İran ve Arap devletlerinin de Türkiye ile sorunlarının temelinde bu vardır. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte tarihten gelen sorumluluklarını hatırlamış, lider ülke yolunda sağlam ve emin adımlarla ve hızlı bir şekilde yürümeye başlamış ve silkinip ayağa kalkmıştır. Akdeniz’den Libya’ya, Suriye’den Azerbaycan’a, Kıbrıs’tan Afrika’ya bize verilene razı olmuyor, hakkımız neyse onu istiyor, gerekirse gidip kendimiz alıyoruz.
BU İFTİRA DA ORTAYA ÇIKACAK