Bizans oyunları
Akdeniz ve Karadeniz’de cepheleşmeler her geçen gün daha net bir durum kazanarak tırmanıyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliğin nereye evrileceği ve hangi sonuçları vereceğini kimse kestiremiyor. Bir çatışma...
Akdeniz ve Karadeniz’de cepheleşmeler her geçen gün daha net bir durum kazanarak tırmanıyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliğin nereye evrileceği ve hangi sonuçları vereceğini kimse kestiremiyor. Bir çatışma ortamının oluşması hiç şüphesiz ülkemizin ve Karadeniz’in güvenliğini riske atacaktır. Diğer taraftan Kırım’ın ilhakı kanayan bir yaradır. Suriye’de ayrı bir kanlı oyun oynanmaktadır ve belirsizlik devam etmektedir. Yunan Hava Kuvvetleri öncülüğünde başlayan, ABD, Kanada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail, Slovenya, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katılımıyla gerçekleştirilen askeri tatbikatın iyi niyetli olduğunu kimse söyleyemez. Açık şekilde kaosa oynanmaktadır. Yunanistan her fırsatta tahrik ve provokasyonlarına devam ediyor ve artık sabrımızı zorlamaktadır.
VATAN GÖREVİ
Türkiye’nin kuzeyinden de, güneyinden de adı konulmamış kuşatma altında olduğu kesindir. Böyle bir dönemde sağlam bir milli duruş, sarsılmaz nitelikli birlik ve dayanışma ruhu her insanımız, her siyasi parti için vatan görevidir. Ne yazık ki, zillet güruhundan böyle bir milli duruş göremediğimiz gibi, Türkiye ile meselesi olanlara hak veriyor, onları cesaretlendiriyorlar. Bu çok hazin bir durumdur ve hiçbir şekilde anlamak, kabul etmek ve onaylamak mümkün değildir.
TÜRK’ÜN TÜRK’TEN BAŞKA DOSTU YOK
Türk milletinin egemenlik kazanımları, istiklal ve istikbal hakları her değerlendirmenin önünde ve üstündedir. Nitekim, Türkiye ile sahada baş edemeyeceklerini görenlerin, çeşitli Bizans oyunlarına yöneldiklerini ibretle izliyoruz. AB Konseyi Başkanı’yla, AB Komisyonu Başkanı’nın geçtiğimiz haftaki Ankara ziyaretleri sırasındaki koltuk krizi ibretliktir. AB’nin bu iki temsilcisinin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni ziyaretleri esnasında, Konsey Başkanı’nın tekli koltukta, Komisyon Başkanı’nın da kanepede oturması günlerce Avrupa basınında tartışılmış, ön yargılı kesimler tarafından ülkemiz haksızca eleştirilmiştir. Meselenin bizimle hiçbir ilgisi ve alakasının olmadığının anlaşılmasına rağmen koparılan fırtına, karşımızda nasıl bir şer cephesinin yer aldığını ispatlamaktadır. O kadar ki, bu koltuk meselesini ganimet sayan İtalya’nın atanmış Başbakanı, önünü arkasını düşünmeden kolaylıkla Sayın Cumhurbaşkanı’na diktatör iftirası atabilmiştir. İtalya ile hiçbir meselemiz olmamasına rağmen, bu kadar ileri gidilebilmesi, Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını, Haçlı zihniyetinin hiçbir zaman vazgeçmediğini ve fırsatını bulduklarında neler yapabileceklerini bize bir defa daha göstermiştir.
YUNAN REZİLLİĞİ