İstanbul kirli ellere teslim edilemez
“Çok güzel şeyler olacak” cümlesini daha önce kim kurduysa, işin vardığı yer kayıp, terör, darbe ve ihanet oldu. Şimdi aynı sloganı kullananlar da aynı yolun yolcularıdır.
İstanbul seçimleri bir süre daha her şeyin önüne geçecek ve gündemin ana konusu olacaktır. Hatta, alınacak sonuca bağlı olarak seçim sonrasında da tartışmaların devam etmesi, kuvvetle muhtemeldir. Özellikle zillet ittifakının 31 Mart’ta yarım kalan kirli hesaplarını tamamlamak için her şeyi yapacağı, şimdiden bellidir.
Kendi içinde barındırdığı yüksek özelliklerden dolayı, İstanbul bütün siyasi partiler için büyük önem ve anlam ifade etmektedir. Dolayısı ile bu muhteşem şehrimizde sonuç alınmak istenmesi anlaşılabilir bir durumdur. Bütün mesele bu sonucun nasıl alındığı veya alınacağındadır. Ne yazık ki, zillet ittifakı milli iradeye güvenmek ve oradan destek beklemek yerine, tamamen siyaset dışına çıkarak, tezgah, kumpas, hile, şaibe, usulsüzlük ve oldu-bitti üzerinden Belediye Başkanlığını ele geçirmeye çabalıyor. Sorun da buradan çıkıyor. Bu şartlarda elde edilecek başkanlığın ne siyasete, ne İstanbul’a, ne Türkiye’ye, ne de bunu yapanlara bir faydası asla olmayacağı gibi, bir yıkım ve çöküş getirecektir.
HUKUK BÖYLE BİR ŞEY