KKTC'nin tarihi seçimi
İşin ciddiyetini görmemiz lazım. Mustafa Akıncı veya zihniyetinin yeniden seçilmesi kelimenin tam anlamıyla bir felaket olur. Bu adamın görev süreci boyunca söyledikleri ile Rum ve Yunanistan’ın söyledikleri arasında bir fark kalmamıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti pazar günü tarihinin en önemli, en kritik, en belirleyici seçimine gediyor. En son söyleyeceğimizi, en başta belirtelim. Bu seçimde Mustafa Akıncı ve zihniyetinin yenilgiye uğraması; Kıbrıs davasına sahip çıkan, Kıbrıs Türklüğünü her şeyin üzerinde tutan, taviz ve teslimiyete kapalı birinin seçilmesi şarttır. KKTC bir yol ayrımındadır ve bu yolun tehdit ve tehlikelerden arınması, bir an önce selamete ermesi için milli duran, Türkiye ile iş birliğine her zaman hazır bir adayın kazanması gerekiyor. O ismin kim olduğu da bellidir.
ENOSİS’TEN VAZGEÇMEDİLER
Kıbrıs Adası’nın ne kadar önemli ve değerli olduğu, Türkiye’nin varlığı ve güvenliği için ne anlam taşıdığı, Doğu Akdeniz’de yaşananlarla birlikte daha net ortaya çıkmıştır. Kıbrıs, Akdeniz’in kilidi, Türkiye’nin nefes borusudur. Bu adayla ilgili kararları, gelişmeleri şansa ve dış etkilerin insaf ve inisiyatifine bırakamayız. Rum kesimi ile adil, eşit ve kalıcı bir barışın sağlanmasının mümkün olamayacağı kesin olarak anlaşılmıştır. Tespiti doğru yapalım: Ne Rumlar ENOSİS hayalinden vazgeçmişlerdir, ne Yunanistan Megali İdea rüyalarını bir kenara bırakmıştır. İlk fırsatta yeni EOKA terörü oluşturmayacaklarının hiçbir garantisi yoktur.