Önce sabret, sonra seyret
Erken seçim dayatmasının merkezinde zilletin çaresizliği yatmaktadır.
Bir yıl önce tam tersi şeyler söyleyen Kılıçdaroğlu ve yancıları, ne oldu da şimdi her lafa “erken seçim” diye başlıyor ve bir dayatmaya kalkışıyorlar. Bu talepte kendi iradeleriyle mi bulunuyorlar, yoksa bir siparişin gereğini mi yerine getiriyorlar? Bu soruları Sayın Bahçeli de grup toplantısında sormuştu.
KARANLIK SENARYOLAR
Erken seçim dayatması sadece lafta kalmıyor, bunun zeminini oluşturmak için de birtakım kirli ve karanlık senaryolar devreye sokuluyor. Türkiye’de sanki bir olağanüstülük varmış, Türk milleti diken üstündeymiş ve bir seçim olmazsa kıyamet kopacakmış gibi bir rüzgâr estirilmek isteniyor. Bu da yetmiyor, bazı eski ve mevcut bakanlar üzerinden bir karalama ve iftira kampanyası götürülüyor. Bu kampanyaların İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, AB gibi Türkiye’yi açıkça hedef alan ülkeler üzerinden servis edildiğini de ibretle izliyoruz.