Rojava’da PYD eliyle Kürtler’e statü bir hayale dönüşürken
Doğrusunu söylemek gerekirse PKK bu statü uğruna elindeki bütün siyasi kartlarını fütursuzca harcadı. Türkiye’de çözüm sürecini çeşitli bahanelerle bitirdi. Bitirmekle kalmadı, Türkiye’ye...
Doğrusunu söylemek gerekirse PKK bu statü uğruna elindeki bütün siyasi kartlarını fütursuzca harcadı. Türkiye’de çözüm sürecini çeşitli bahanelerle bitirdi. Bitirmekle kalmadı, Türkiye’ye karşı yeniden savaş açtı. Bu iki hamlenin Türkiye’de çözüm istemeyenleri, bilhassa Batılıları memnun edeceğini ve bu memnuniyetin, Suriye’de ihtiyaç duyduğu uluslararası itibar ve desteği arttıracağını düşündü.
Çözüm süreci bitince Öcalan’ın rolü de bitti. Ama Öcalan henüz yol yakınken ve kendi rolünün bitişiyle sonuçlanacak bir sürece müdahale edebilecekken, bu müdahaleyi yapmak yerine, İmralı’da Türkiye’nin kendisine verdiği fırsatı berheva etti ve İmralı tutanakları ne yazarsa yazsın, hepsi boş hepsi palavra, gerçekte artık uluslararası bir konsorsiyuma dönüşen PKK’ye hiç itirazsız teslim oldu. Örgütünü, bu uluslararası konsorsiyumun elinden kurtarmak için, atabileceği adımları atmadı. Muhataplarını oyaladı. “Devlet çözüm istemezse bu defa daha güçlü savaşırız, elli bin kişiyle savaş başlatırız” diyerek yeni bir savaş için mesajlar verdi. Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de sürdürülen “şehir savaşlarının” belkemiğini oluşturan YDGH’nin kurulmasına yeşil ışık yaktı.
Şimdi PKK açısından ortaya çıkan bilanço ve sonuç Oslo sürecinden sonra başlatılan ve adına “devrimci halk savaşı” denilen sürecin bilanço ve sonuçlarından farklı değil, bin 300 civarında PKK’li öldürüldü, teslim olanlar ve yaralananlarla beraber, sayı 2 binleri geçiyor.
Hem Öcalan, hem PKK, Suriye/Rojava’yı kendileri için bir beka sorunu olarak gördü. Çözüm süreci ne de olsa, Türkiye’de Kürtlere PKK eliyle bir statü sunabilmekten çok uzaktı. Silahların bırakılmasına karşılık, demokratik siyaset yolunun açılması..
Türkiye koşullarında bundan fazlasına siyasi aktörler değil, ancak halk karar verebilirdi..
Bir tek serbest seçimlerin olabilmesi için dahi insanların kanlarını akıttığı, sandığa gitmek için devrimlerin beklendiği Ortadoğu’da halka rağmen oturulur konuşulur ve herkes herkese bir şeyler verir alır..