Zana’nın ikinci ‘yemin gecesi’
Gazeteci Faruk Bildirici’nin ‘Yemin Gecesi’ isimli kitabı Leyla Zana’nın, Kürt sorununun yarattığı acıların tarihiyle iç içe geçmiş hayat öyküsüdür ve doğrusu bir dönemi...
Gazeteci Faruk Bildirici’nin ‘Yemin Gecesi’ isimli kitabı Leyla Zana’nın, Kürt sorununun yarattığı acıların tarihiyle iç içe geçmiş hayat öyküsüdür ve doğrusu bir dönemi başarıyla anlatan bir kitaptır.
Bildirici kitabına isim düşünürken, Leyla Zana’nın 1991’de Mecliste Kürtçe yemin ettiği günün öncesinde ve sonrasında olup bitenlerden esinlendi. Kitaba cuk oturan ‘Yemin Gecesi’ isminin verilmesi bu bakımdan çok isabetliydi.
Birinci Yemin Gecesi’nin tarihi 1991. İkincisinin 2015. 24 yıl arayla tekrarlanan bir ritüel..
Diyarbakır cezaevinden çıkalı üç yıl olmuştu ve Diyarbakır’da oturuyordum.
Zana gecenin geç bir vaktinde kürsüye çıktı ve yemini okumadan önce birkaç kelime Kürtçe ifade kullandı.
Mesaj Kürtlereydi tabi. Kürtçe’nin üstündeki ağır inkarın meclis kürsüsünde delinebileceğinin ispatı gibi algılandı. Bu ispattan Kürtler çok hoşlandı ama kamuoyu genel olarak böyle bir zihinsel kabulden uzak olduğu için, Zana’nın tavrı olumsuz bir hava da yarattı.
Diyarbakır’da gecenin geç olmasına rağmen, insanların balkona çıktığını ve tezahüratta bulunduğunu hatırlıyorum. Türkçe yeminin arasına Kürtçe mesaj karıştırılarak okunması insanları heyecanlandırmıştı, çünkü muhtevadan ziyade, o yemin okunurken, Kürtçe birkaç sözün söylenmiş olması önemliydi. Olayı, Kürtçe’ye meşruiyet alanı açmak veya meşruiyet alanının güçlendirmek gibi algıladı insanlar. Ama hiç kimse, o günün koşullarında, bunun yaratacağı sonuçları düşünecek halde değildi. Leyla Zana’nın ettiği yeminden sonra, konjonktür Kürt siyasetinin tamamen aleyhine değişti. Yeni bir şiddet ve terör dalgası başladı, Özal’ın barış girişimi akamete uğradı, Leyla Zana ve arkadaşları tutuklandılar, yargılandılar ve her biri on yıl hapis yattı.