Cazibe Merkezleri ve yatırımlarını Avrupa’ya kaydıran konfeksiyoncular

Dünün iki haberine bakıyorum, birinde Kalkınma Bakanı Elvan, son aşamaya gelen Cazibe Merkezleri programına 3 bin 380 firmanın başvurduğunu, bu projelerde 92 milyarlık yatırım ve 365 bin istihdam öngörüldüğünü söylüyor. Kalkınma Bankası çalışmalarının da hemen hemen tamamlandığını belirtiyor.

Elvan, başvurular arasında önemli büyük ölçekli yabancı firmaların da bulunduğunun altını çizerek, “Bütçemizde 2017 yılı için harcayacağımız yeterli kaynağımız var. Dolayısıyla biz firmalara destek vereceğiz. İlk aşamada destek verilenlerin dışında 2018 yılının ilk çeyreğinde de bir grup firmaya destek sağlayacağız”açıklamasını yapıyor.

Diğer haberde arkadaşımız Özlem Ermiş Beyhan’a konfeksiyon sektörü konusunda değerlendirmeler yapan TGSD Başkanı Şeref Fayat, Cazibe Merkezleri konusunun işlerlik kazanmaması ve son dönemde Avrupalılarla yaşanan politik gerginlik nedeniyle, Avrupalı müşterilerinin yüzde 40’ının Türkiye’ye gelmediğini, üç yıldır 17 milyar dolara takılıp kalmış sektörlerinin ihracatını artırmak için,Türk üreticilerin birbiri ardından Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine yatırım kararı aldıklarını söylüyor.

Fayat, “Şu anda Kosova, Sırbistan ve Bulgaristan’da 250 euroya, yarı fiyatımıza eğitim düzeyi daha yüksek iş gücüne ulaşıyoruz. Bunu gören üretici, Türkiye’ye gelmek istemeyen müşterilerinin de etkisiyle böyle bir trende girdi maalesef... Hem Avrupa içindesiniz hem maliyet avantajı var hem de müşteri böyle istiyor” açıklamasını yapıyor.

Fayat, “Cazibe Merkezleri projesi bugüne kadar görülmemiş bir teşvik. Muazzam talepler var. 40 milyarlık başvuru var. Programa 1 milyar konulmuş. Ankara’da muhatap bulmak mümkün değil. Bizim yönetim kurulu üyelerimiz dahil kimden nasıl cevap alınabileceğini bulabilen yok. Mevzuat hâlâ netleşmediği için şu an maalesef kör dövüşü.... Cazibe merkezine yatırım kararı alan firmalara 2 yıl yerinden teşvik verilmesini öneriyoruz” diyor.

TGSD Başkanı, bir başka olumsuzluktan söz ederken, “Ekonomi Bakanlığı, 5 ve 6’ncı bölgeye taşınacaklara, ‘Brüt ücreti biz karşılayacağız, ama gelirken yeni makine al, İstanbul’daki 500 makineni bırak’ diyor. ‘Evi taşı, ama eşyaları taşıyamazsın’ demiş oluyor” düşüncesini ortaya koyuyor. Bunun yabancı makinecileri zengin edeceğinin altını çiziyor.