“Değerlendirmemiz için liderler projeleriyle tartışabilmeliler”
Hafta sonunda bir iş insanı grubuyla sohbetteydik. Yaklaşan seçim ve seçim bildirgeleri konu edildi. Özet olarak, dört beş temel konuda liderlerin ya televizyonda sohbet yapmaları, bu gerçekleşmiyorsa, aynı konuda art arda...
Hafta sonunda bir iş insanı grubuyla sohbetteydik. Yaklaşan seçim ve seçim bildirgeleri konu edildi. Özet olarak, dört beş temel konuda liderlerin ya televizyonda sohbet yapmaları, bu gerçekleşmiyorsa, aynı konuda art arda projelerini sunmaları önerildi.
Bir iş insanı grubuyla sohbetteyiz. Partilerin seçim bildirgelerinde yer alan vaatleri ve projeleri konuşuyoruz. Beğenilenler ve beğenilmeyenler ortaya konuluyor. Birisi görüşünü şu değerlendirmeyle şöyle ortaya koydu: “300’er sayfayı aşan seçim bildirgelerini, ancak uzmanlara okutabilirsiniz. Çok laf üzerine bu tür yazılara seçmenin tahammülü yok. Hem biliyorsunuz bizim bir atalar sözümüz vardır, (Çok laf yalansız olmaz)."
“Peki nasıl olması gerekir” diye soruyorum. Aldığım ilk yanıt şöyle oluyor: “Adaylar dört-beş temel konuda, ekonomi, terör, dış politika, hukuk, gelir dağılımı, vergi gibi konularda, televizyon kanallarında ya topluca tartışmalılar ya da birbiri ardından aynı konudaki projelerini anlatmalılar.”
Bunun üzerine söze giren bir kişi, şunları söylüyor: “Senin yaşın Calp ile Özal’ın televizyonda köprü senetleri konusundaki tartışmalarını hatırlamana imkan verir. Biri 'Sattırmam', öteki 'Satarım' diye çok net görüşlerini ortaya koymuşlardı. Ses tonları yükselmiş, ellerini masaya vurmuşlardı, ama tartışma adabı bozulmamış, akılsızlık, hainlik gibi suçlamalar yapılmamıştı. Şimdi de televizyonlarda liderlerin böyle tartışmalar yapmaları gerekir. Örneğin; ekonomi konusundaki böyle bir tartışma seçmenin değerlendirmesi açısından çok önemlidir. Diğer önemli konular için de aynı. Birlikte çıkmasalar dahi, aynı konuda art arda görüşlerini bir televizyon kanalında açıklamaları seçmenler açısından aydınlatıcı olacaktır.”
Sohbette yer alan herkes, benzer önerilerle bu tür televizyon tartışmaları beklediklerini söylediler. Bu tartışmaların, ekonomi, dış politika gibi bir konuyla sınırlı olmasının yerinde olacağını belirttiler. Cumhurbaşkanı adaylarının seçim bildirgelerinde yer alan değerlendirmeleri özetleyerek, toplum önünde yarışmalarının demokrasinin gereği olduğunu açıkladılar. Bu arada, Fransa ve Amerika’da seçimler öncesi liderlerin televizyon programlarında halk önündeki tartışmalarını örnek olarak gösterdiler.