Tekstil ve konfeksiyonda bizim için fırsat doğarken gündeme gelen sorunlar
Arkadaşımız Özlem Ermiş Beyhan, Tekstil ve konfeksiyon sektör temsilcilerinin görüşlerine yer verdiği bir haber hazırlamış. Sektör temsilcileri iç piyasada toparlanma, ihracatta da artış olduğu bilgisini...
Arkadaşımız Özlem Ermiş Beyhan, Tekstil ve konfeksiyon sektör temsilcilerinin görüşlerine yer verdiği bir haber hazırlamış. Sektör temsilcileri iç piyasada toparlanma, ihracatta da artış olduğu bilgisini veriyorlar.
Şikayetlerinden söz ederken ise cirolarının artmasına karşın, karlılıklarının düşmesi, ihracat taleplerine zamanında cevap verebilmek için fason üretim yapacak atölye bulamamaları ve gelen turistlerin para harcıyan sayısında düşüş olduğunu ortaya koyuyorlar. Bir başka şikayetleri de AVM’deki dükkan kiralarının yüksekliği.
Abdullah Kığılı, iç pazarda toparlanmanın yanı sıra ihracattaki artışın kaynağının ne olduğunu değerlendirirken, “Artık moda 30 günde yenileniyor. O nedenle malların hızla mağazaya konması kritik önemde. Avrupalılar, Uzakdoğu’da üretirip navlun ödemektense yakın pazarlarda kısa vadeli tedariği tercih ediyorlar. Bu durum Türkiye’deki üreticileri gözde yaptı. İhracatımızda önemli artış var” diyor. Kığılı’nın söylediği gibi Zara gibi firmaların başlattığı Avrupalı firmaların hızlı moda ile kısa sürede ürüne ihtiyaçları olması, AB’li birçok firmanın hızlı temrinle üretim yapacak bizim gibi ülkelerin ihracat şansını artırırken, Uzakdoğulu üreticilerin şansını azaltıyor. Uzakdoğu’nun devre dışı kalmaya başlamasının bir başka nedeni de bu pazarlarda işçilik maliyetlerinin hızla artması.
İrfan Özharmanlı, geçmiş dönemde birçok atölyenin kapandığını belirterek, şimdi artan talep karşısında, “Üretim yapmakta fason atölye bulmakta zorlanıyoruz. Var olan atölyeler üretimini yurtdışından içeriye kaydıran büyük hazır giyim markaları tarafından tam kapasite ile kullanılabilir durumda. Böyle olunca bazı tekstil/konfeksiyoncular siparişleri istenen zamanda üretme konusunda büyük sıkıntı yaşıyor” diye dile getiriyor. Teşviklere karşın Cazibe Bölgeleri'nde atölyeler kurulamamasının nedeninin ise eleman eksikliği olduğunu söylüyor.
Bu açıdan geciken ve bayram sonrasına kalan 180 günlük Eylem Planı ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri Cazibe Merkezleri'nin bir an önce işlerlik kazanması ihracat imkanları artan tekstil ve konfeksiyoncular açısından önem taşıyor. Hem bu bölgelerde büyük merkezlere göre daha ucuza yeni atölyeler kurulması gündeme gelebilecektir hem de maliyetler aşağıya çekilebileceği için, Avrupalı alıcıların giderek sektörü karsız hale getiren fiyat uygulamalarına karşı bir direnç ortaya konulabilecektir.
Yüksek dükkan kiraları konusunda ise önceki gün beni ziyaret eden bir konfesiyoncu dostumun söylediği öneriden söz etmeliyim. Ünlü bir konfeksiyon markası AVM yöneticileriyle kira konuşurken, fiks belirlenmiş bir fiyat yerine ciro üzerinden bir yüzde ile anlaşma öneriyormuş. Bu özellikle taşradaki AVM’lerde kiralamalarda konfeksiyoncuların önerileri haline gelebilir diye düşündüm.