Bayramlar arınma zamanlarıdır
Bayramları her millet sever ama biz bir başka severiz. Hayatımızın bir parçasıdır bayramlar. "İçimiz" bayram eder, "bayram sofraları", "bayram yerleri" kurar, çok canımız sıkılmadıkça da kolay kolay...
Bayramları her millet sever ama biz bir başka severiz. Hayatımızın bir parçasıdır bayramlar. "İçimiz" bayram eder, "bayram sofraları", "bayram yerleri" kurar, çok canımız sıkılmadıkça da kolay kolay açmayız "bayramlık ağız"larımızı. Ve de ne olursa olsun "iyi hissederiz" kendimizi bayramlarda. Kısacası biz "bayram sever" bir milletiz.
Bugüne kadar çok bayram yazısı yazdım, itiraf edeyim hiçbirini beğenmedim, hiçbiri sinmedi içime. Yılın bu ilk bayramı için yeni bir yazı hazırlamanın düşüncesi bile yordu beni. Neyse ki sayın Aydın Boysan imdadıma yetişti.
Aydın Boysan'ın üç gündür elimden düşmeyen yeni kitabındaki bayram yazısı şimdiye kadar okuduklarımın en güzellerinden biriydi. Üstat eğer müsaade ederse bugün sayfamızda onu misafir etmek istiyoruz (95 Yıldan Serpintiler/Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları). Buyurun...
KİLOMETRE TAŞLARIDIR
"Bayramlar yaşayışımızın kilometre taşlarıdır. Bu taşlar olmazsa yolun neresinde olunduğu bilinmez. Bayramlar olmazsa da ömür süreci biteviyeleşir. Halkasız zincire, düğümsüz ipe döner... Bayram günleri yüreklerin yıkanması, arınması zamanıdır. Tüm kötü duygular, kinler, nefretler yüreklerin göbek taşlarında yıkanmalı, birikintileri arıtılmalı, akıtılmalı, yok edilmelidir. Bayram yüreklerin mevsim temizliği günleridir. Yüreklerin kapısı, penceresi açılmalı, içerisi temiz hava ile doldurulmalıdır. Evet... Arada bir durup düşünmek yaşayışımızı tatmanın da bir fırsatı... Uzun yıllar önceki bayramlarda nelerle mutlu olabiliyorduk? Şimdi nelerle mutlu olamıyoruz? Bunları düşünerek zaman dilimlerini birbirine tokuşturmak, bundan hiç olmazsa ders kırıntıları çıkarabilmek zevkli değil mi?"