Böbrekler ihmale gelmez

Böbrekler, bedenin iç dengesinden de sorumludurlar. Ama nedense kimsenin aklına böbrek sağlığını korumak gelmez. Böbreklerin fonksiyonlarını yerine getirememesi halinde karşı karşıya kalacağımız...

Böbrekler, bedenin iç dengesinden de sorumludurlar. Ama nedense kimsenin aklına böbrek sağlığını korumak gelmez. Böbreklerin fonksiyonlarını yerine getirememesi halinde karşı karşıya kalacağımız sağlık sorunlarını bir bilseniz, eminim onların üstüne daha çok titreyeceksiniz...

Bedenimiz kusursuz bir makine gibidir. Ona iyi bakarsanız, doğumdan ölüme tıkır tıkır çalışır. Çalışırken de ortaya atık maddeler çıkarır. Atık maddelerden kurtulamadığınızda da o muhteşem sistem günün birinde çöker!
Hastalıklarla haşır neşir olmamak, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için vücudunuzun bu atıklardan kurtulması şart. Bu arıtma faaliyetinde başrolü üstlenmesine rağmen layık olduğu ilgiyi göremeyen organlarımız ise fedakâr böbreklerimiz!
Böbrekler, karnın arka bölgesinde konuşlanmıştır ve adeta iri birer fasulye tanesini andırırlar. Her biri yaklaşık 150 gram ağırlığında olan bu ikiz kardeşlerin görevinin sadece temizleme ve arıtma olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Onlar, bedenin iç dengesinden de sorumludurlar. Ama nedense herkes kalbinin adeta üstüne titrerken, karaciğeri için detoks üstüne detoks yaparken, böbrekler hep kıyıda köşede kalır. Kimsenin aklına böbrek sağlığını korumak için yapılması gerekenler gelmez!
Her nedense böbreklerimizin kaderinde hep bir üvey evlat muamelesi görmek yazılıdır. Ta ki böbreklerimiz hastalanıncaya kadar!
Böbreklerin fonksiyonlarını yerine getirememesi halinde karşı karşıya kalacağımız can sıkıcı sağlık sorunlarını bir bilseniz, eminim onların üstüne daha çok titreyeceksiniz. Buyurun...

Böbrek yetmezliği neden çok önemli?

Bu yazının esas amacı böbreklerinizin kıymetini anlamanızı sağlamak. Bu arada da böbreklerinizin sağlığını korumak için dikkat etmeniz gerekenleri size bir kez daha hatırlatmak.
Zira onların görevlerini ve olası hastalıklarının işaretlerini tanır, o işaretleri okumayı öğrenirseniz, sorun böbrek yetmezliği boyutuna varmadan da sürece müdahale edebilirsiniz.
Vücut ağırlığımızın ancak binde dördünü oluşturan böbrekler, vücuttaki tüm kanın dörtte birini temizleyerek boyutlarından hiç beklenmeyecek kadar büyük bir işin altından kalkarlar.
Bir günde böbreklerden süzülerek temizlenen kanın miktarı yaklaşık 200 litredir!
Düşünsenize, neredeyse 20 kova civarındaki kanı bu iki adet küçücük organ temizler, süzer ve üstüne bir de kanın asit-baz dengesini ayarlar. Kan basıncınızın ayarlanmasından, kan hücrelerinin üretimine, D vitamininizi dengelemekten, kan elektrolit dengenizi düzenlemeye kadar daha pek çok görev de bu iki mucizevi organ tarafından yerine getirilir.
Kısacası sağlık bakımları planlanırken böbrekleri de ihmal etmemek gerek.

Anti kanser bir beslenme planı nasıl olmalı?

1- Kanser hücreleri çok hızlı çoğaldıkları için en hızlı enerji kaynağı olan şekerle beslenirler.
Yani, şeker hem kansere yakalanmayı kolaylaştırıyor hem de kanserle mücadeleyi zorlaştırıyor.
Aşırı şeker tüketimi, özellikle insülin direnci olanlarda, direnci tetikleyerek çeşitli kanserlere yol açabiliyor.
İnsülin direnci ile ilişkilendirilen kanserlerin başında meme, kolon ve karaciğer kanserleri geliyor. Şekerden özellikle nişasta bazlı früktozdan uzak durmalı.
2- Salamura ve tütsülenmiş yiyeceklerin sindirim sistemi, özellikle de mide ve yemek borusu kanserlerine yakalanma riskini artırdığı biliniyor. Tütsülenmiş besinler ve salamuralar yenmemeli.
3- Nemli bir ortamda saklanmış kırmızı pul biber, yer fıstığı ve diğer küflenmiş kuruyemişler ile tahıllarda karşımıza çıkan aflatoksin ciddi bir kanser tetikleyicisidir.
Bu toksinin sindirim sistemi ve karaciğer kanseriyle ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcut. Saklama koşullarına uyulmalı.
4- Sosis, salam gibi et ürünlerindeki nitrit ve nitratların kalınbağırsak ve mide kanseriyle ilişkili olabileceği düşünülüyor. İşlenmiş et ürünlerinden uzak kalmalı.
5- Çok sıcak yiyecek ve içeceklerin de sindirim sistemi açısından risk oluşturduğu artık kesinleşti.
Yemeklerinizi ve içeceklerinizi ılık tüketmeye özen gösterin.
6- Barbekü edilmiş etlerin ve benzer şekilde karamelize olmuş ya da yanmış yiyeceklerin de kanserojen olduğunu unutmayın.
7- Hazır yiyeceklerde bulunan trans yağ asitlerinin de kanser açısından önemli bir risk faktörü olduğunu lütfen aklınızdan çıkarmayın.
8- Yiyeceklere bulaşan kimyasal maddeler de tehlikeli olabiliyor.
Bu nedenle özellikle meyve ve sebzeleri yıkamadan yemeyin. Kimyasalların, tarım ilacı kalıntılarının iyice arındıklarından emin olun.

Nasıl potasyum fakiri olduk?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Biyolojik yaşınızı siz belirleyin 21 Kasım 2024 | 564 Okunma Gerçek yaşınız ‘biyolojik yaş’tır 18 Kasım 2024 | 721 Okunma En iyi egzersiz hangisi 16 Kasım 2024 | 1.177 Okunma Sırada ‘yaşlanma tsunamisi’ mi var 14 Kasım 2024 | 385 Okunma Şüpheci olun 07 Kasım 2024 | 495 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar