Bu yaz D vitamini stoklayın
Beyin sağlığından kalp sağlığına, diyabetten hipertansiyona, bağışıklık gücünden kemik-diş sağlamlığına kadar pek çok şey "D vitamini rezervi"mize bağlı. Bu nedenle D vitamini...
Beyin sağlığından kalp sağlığına, diyabetten hipertansiyona, bağışıklık gücünden kemik-diş sağlamlığına kadar pek çok şey "D vitamini rezervi"mize bağlı. Bu nedenle D vitamini eksikliğine karşı uyanık, dikkatli ve bilinçli olmalıyız.
Beyin sağlığından kalp sağlığına, diyabetten hipertansiyona, bağışıklık gücünden kemik-diş sağlamlığına kadar pek çok şey "D vitamini rezervi"mize bağlı.
Rezerv azalınca bir dizi sağlık tehdidi ardı ardına gündeme geliveriyor. Kemikler zayıf, dişler çürük, bellek ve bağışıklık zayıf oluyor. Damarlar, eklemler eskiyor, erken yaşlanıyor. Neticede beden sessiz ve derinden ilerleyen "Sinsi bir çöküş"e giriyor.
Kısacası "sağlığımız neredeyse D vitaminine emanet"miş gibi bir durum var. D vitamini eksikliğine karşı uyanık, dikkatli ve bilinçli olmak, ona sadece bir vitamin gibi bakmamak, bir "iyi hayat ilacı" gibi değerlendirmek zorundayız.
Güneşsiz olmaz
Güneşlenmeden, cildi güneşle doğrudan buluşturmadan yeteri kadar D vitaminine sahip olmak mümkün değil. Vücudumuzda bulunan D vitamininin yüzde 90'ı güneşle cildin temasından, yüzde 10'u ise yiyeceklerden geliyor.
En faydalı D vitamini, deride güneşten gelen UVB sayesinde üretilen doğal D vitamini. Deride üretilen D vitamini suda çözülebildiğinden tüm hücrelere kolayca girebiliyor, etkisi de yağda çözülenlere göre daha fazla oluyor.
Ağız yoluyla kullandığınız D vitaminleri ise genelde "sülfatsız" olduklarından suda değil, yağda eriyorlar, etkileri sınırlı kalıyor.