Kolonoskopinizi yaptırdınız mı? Altın standart
Kolon kanseri erkeklerde de kadınlarda da sık görülen kanserlerden biri. Neyse ki yavaş ilerleyen bir kanser çeşidi. Sürece erken müdahale edilince şifa yüzde yüzü buluyor. Bu nedenle “erken teşhis” çok...
Kolon kanseri erkeklerde de kadınlarda da sık görülen kanserlerden biri.
Neyse ki yavaş ilerleyen bir kanser çeşidi. Sürece erken müdahale edilince şifa yüzde yüzü buluyor. Bu nedenle “erken teşhis” çok önemli. Bir sürü üzücü ve meşakkatli tıbbi süreçten sıyrılıyorsunuz, hayatınız kurtuluyor. Erken teşhis ise kolonoskopik incelemelerle konulabiliyor. Ne var ki kolonoskopiden (ben dâhil) çoğu kimse hoşlanmıyor. Bence son derece normal. Tetkikin hazırlık döneminde de, yapılış sürecinde de hoşa gitmeyen bir sürü prosedür var. Oysa, bu basit inceleme hem kolon kanserine yol açabilecek polipleri önceden yakalayıp temizleyebilmek (kanseri önlemek), hem de yeni başlamış bir kolon kanserini erken dönemde teşhis edebilmek için günümüzde de ALTIN STANDART kabul ediliyor. Eğer kolon kanserine yakalanma riskinizi üçte bire indirmek, muhtemel bir kolon kanserini de erken evrede yakalayıp başınızdan defetmek istiyorsanız 50 yaş sonrasında 3-5 yıllık aralıklarla kolonoskopik incelemelerden geçmeyi lütfen ihmal etmeyin.
ÖNEMLİ: MAMOGRAM HER KADINA LAZIM
- Kim ne derse desin, şu bilgi bugün de geçerli: Meme kanserine bağlı ölümleri azaltmada da “KİLİT SÖZCÜK” erken teşhistir. Erken teşhiste “ALTIN ANAHTAR” ise MAMOGRAFİ incelemeleridir. Sağlığının kıymetini bilen her orta yaşlı kadının belirli bir dönemden sonra bu incelemeyi periyodik olarak yaptırması şart. Hangi yaştan sonra bu incelemeye başlanması ve mamogramların ne sıklıkta yapılması gerektiği kararını ise doktorunuza bırakın. Prensip olarak anneniz veya kız kardeşiniz meme kanseri geçirdiyse ilk mamogramınız 30’lu yaşlarda çekilmeli. Aksi durumlarda ilk mamogram 40’lı yaşlar ve sonrasında düşünülmeli.
KESİP SAKLAYIN: ANTİOKSİDAN ORKESTRASI
- Antioksidanlar bizi kötü ve hızlı yaşlanmaktan, kronik hastalıklar ve kanserlerden koruyan mucizelerdir. Sebze ve meyvelerde bol bulunan bu doğal maddelerden faydalanmayı bilmek şart. Antioksidan sistem adeta bir “senfoni orkestrası” gibi çalışıyor. “O orkestrada kimler var?” diyorsanız, buyurun…