Ömrü uzatmanın en etkili yolu hangisi?
Özellikle 50 yaş sonrasında hayatı iyileştiren, sağlığı koruyup geliştiren vazgeçilmez ilaçların başında egzersiz var.Kurtuluşunuz yok, sizi ikna edinceye kadar “egzersiz-sağlık ilişkisi”...
Özellikle 50 yaş sonrasında hayatı iyileştiren, sağlığı koruyup geliştiren vazgeçilmez ilaçların başında egzersiz var.
Kurtuluşunuz yok, sizi ikna edinceye kadar “egzersiz-sağlık ilişkisi” üzerinde ısrarla durmaya devam edeceğim.
Çünkü -daha önce de defalarca yazdım- özellikle 50 yaş sonrası dönemde hayatı iyileştiren, sağlığı koruyup geliştiren vazgeçilmez ilaçların başında egzersiz var.
Düzenli olarak yürüyen biriyseniz size sadece bu bile yeterli olabiliyor.
Ama süreci biraz daha faydalı kılmak arzusundaysanız haftada 4-5 gün tempolu yürümek, bisiklete binmek, yüzmek veya benzeri bir aerobik aktiviteyi programınıza almanız gerekiyor.
Unutmayalım:
Yaş 40-50’yi geçince karnenizdeki “yaptıklarınız” notu “yiyip içtikleriniz” notundan daha önemli hale geliyor.
Ondan sonrasında yaşayacak kadar yemek ve form kazanacak kadar aktif bir hayat sürmek en akılcı seçimler olarak gösteriliyor.
Vegansanız B12 takviyesi almalısınız
Vegan beslenmek, hayvansal gıdaları külliyen reddedip sadece ve sadece bitkisel besinlerle karın doyurmak anlamına geliyor.
Veganlar kırmızı eti, tavuk ve diğer kanatlı hayvan etlerini, balığı, yumurtayı, süt ve süt ürünlerini ağızlarına bile sürmüyor.
Bu tür bir beslenme modelini seçenlerin sayısı da hızla artıyor.
Bunda hayvanlara gösterilen saygı kadar doğayı koruma telaşının da rolü var.
Uyarım şu:
Hayvansal gıdaları özellikle yumurtayı ve süt ürünlerini reddederek yaşamak bence doğru bir seçim değil.
Bu seçime saygı duyarım ama katı bir vegan olmanın sağlık için iyi olmayacağı da bilinmeli.
Özellikle B12 vitamini eksikliğine yol açabileceği asla unutulmamalı.
Özet bilgiye gelince:
Özellikle orta yaş ve üzerinde biriyseniz ve vegan beslenmede kararlıysanız B12 takviyesi almayı lütfen unutmayın.
Bu haftanın ödevleri
Yeni bir yıla girdik. Çoğumuz da bunu yeni planlarla, hedeflerle destekledik. O plan ve hedeflerin içine mutlaka sağlıkla ilişkili bir şeyleri eklemek de lazım.
Peki ne yapmalı?
◊ Vaktim yok demeyi bırakıp hiç olmazsa evde mekik çekme egzersizleri, işyerinde çömelme antrenmanları yapmalı. Mekiklerin sayısını da çömelip kalkma yoğunluğunu da giderek artırmalı.
◊ İstirahat kalp hızını belirleyip netleştirmeli, uyguladığınız egzersiz programının etkili olup olmadığını anlamak için hızı gösteren rakamın düşüp düşmediğini izlemeli.
◊ Günde en az 30 dakikayı egzersizle ilgili bir çalışmaya ayırmalı. Bu çalışmaları danslarla, yoga, meditasyon, pilates çalışmalarıyla, hatta tai-chi ve Qigong gibi cazip antrenmanlarla da süslemeli.
Beyniniz için bunları deneyin
Daha güçlü ve sağlam beyin için,
Daha çok omega-3 kazanın.
Daha fazla B6, folik asit ve B12 temin edin.
C ve E vitamini zengini besinlere yüklenin.
Çayı sevin, makul miktarda kahve tüketin.
Bitter çikolatayı abartmadan yiyin.
Aktif bir hayat sürmeyi ihmal etmeyin.
Zerdeçaldan istifade edin.
Antosiyanin içeren besinlere (mor ve siyah sebze-meyveler) öncelik verin.
D vitamininizi dikkatle izleyin.
Alüminyum içeren ilaçlardan ve kozmetik ürünlerden uzak durun.
Uyku sorununuz varsa mutlaka çözün.
Aktif hayatı ve düzenli egzersizi ihmal etmeyin.
Beyniniz için bunları yapmayın
Beyin;
Yüksek şekerden
Fazla insülinden
Aşırı trigliseridden
Obeziteden
Kontrolsüz alkol tüketiminden
Sigaradan
Uykusuzluktan
Depresyondan
Stresten
Kontrolsüz öfkeden asla hoşlanmıyor
Beyninize de egzersiz yaptırmayı unutmayın
Beyin her yaşta öğrenmeye açık bir organ. Üstelik sonsuz ve sınırsız bir gelişme kapasitesi de var.
O kapasiteyi ne kadar yüksekte tutarsanız bellek kaybı sorunuyla karşılaşma ihtimaliniz o oranda azalıyor.
Bunun için de tek yol var. Beyni sürekli eğitmek! Onu daimi bir öğrenim, deneyim süreci içinde tutmak.
Eğitim beyni yaşlanmadan koruyan, en azından yaşlanma hızını azaltan en önemli güç. Bu nedenle de yaşamı “sürekli bir öğretim platformu” içinde sürdürmek çok doğru bir seçim.