Son 5 yıldır müthiş bir “yüksek proteinli, düşük karbonhidratlı beslenme” modasıdır gidiyor. Peki doğru mu yapılıyor?
Protein modası mı protein molası mı
Son 5 yıldır müthiş bir “yüksek proteinli, düşük karbonhidratlı beslenme” modasıdır gidiyor. Peki doğru mu yapılıyor? Bir “protein” muhabbetidir gidiyor! Kilo sorununuz mu var? “Proteine...
Bir “protein” muhabbetidir gidiyor! Kilo sorununuz mu var? “Proteine yüklenin” deniyor. Kas kaybınızı önlemek mi istiyorsunuz? Protein tozları tavsiye ediliyor.
Sorun kemik erimesi mi? Yine ve anında “Proteinsiz asla olmaz” önerisi devreye giriveriyor.
Vücut mu geliştiriyorsunuz? Besinlerle daha çok protein kazanmanız, bunlarla da yetinmeyip ek protein takviyeleri yutmanız, hatta aminoasit desteği almanız isteniyor.
ÖZETLE son 5 yıldır müthiş bir “yüksek proteinli, düşük karbonhidratlı beslenme” modasıdır gidiyor.
Peki, doğru mu yapılıyor? Proteine bu kadar çok yüklenmek sağlıklı bir yaklaşım mı? Aşırı protein tüketimi başımıza sorun açar mı? Ya yarın birisi çıkar da “Yine hata yapmışız, özür dileriz!” der mi? Kısacası proteinde “moda” mı yoksa “mola” mı lazım?
Bu ve benzer sorunların yanıtlarını merak ediyorsanız ben son sözümü daha en baştan söyleyeyim:
Zaman zaman protein molalarına da ihtiyacımız var.
Detaylar için buyurun...
Proteinin fazlası hasta eder insanı
Ben hayatın her alanında ama en çok da sağlıkta “MAKUL” sözcüğüne inanırım. Konu protein olduğunda da -tıpkı yağ ve karbonhidratlarda olduğu gibi- “kabul edilebilir” limitler içinde kalıp ihtiyaç durumunda bu limitlerin maksimum veya minimumunu zorlamak lazım diye düşünürüm.