Stresin fazlası telomer törpüsü
Telomerlerimiz ne kadar hızlı kısalıyorsa, ömrümüz de o hızla tükeniyor demektir. Telomeri örseleyip, törpüleyen faktörlerin en tepesinde de “stres” sorunu var.DNA’larımızın uç...
Telomerlerimiz ne kadar hızlı kısalıyorsa, ömrümüz de o hızla tükeniyor demektir. Telomeri örseleyip, törpüleyen faktörlerin en tepesinde de “stres” sorunu var.
DNA’larımızın uç kısmında bulunan telomerlerin uzunluğu ömrümüzün süresiyle yakından ilişkili. Telomerlerimiz ne kadar hızlı kısalıyorsa, ömrümüz de o hızla tükenmekte.
Telomeri örseleyip, törpüleyen faktörlerin en tepesinde de “stres” sorunu var. Dolayısıyla stres, erken, hızlı ve kötü yaşlanmanın da en önde gelen nedenlerinden biri.
Şu da kesin: Sorunu stresin kendisi değil bizim ona verdiğimiz tepkiler yaratıyor. Stres tepkilerimizi üç aşamada üretiyoruz.
İlk aşamada bir şoka maruz kalırız. Anında ürettiğimiz karşı şokla hızla geriliriz. Gerildiğimiz o anda soluğumuz hızlanır, tansiyonumuz yükselir, kalbimiz süratle çarpmaya başlar. Beynimize ve kaslarımıza kan hücum eder. Stresle baş başa kalırız.
Bu stresle karşılaşma anları sürekli tekrarladığında ise vücutta kasılmalar, sırt, göğüs, boyun ve baş ağrıları ortaya çıkmaya başlar. Süregelen bir tansiyon yüksekliği, sizi tansiyon hastası yapar. Çarpıntı devam ederse, kalp hastalığına evrilebilir.
Kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyon, kalp krizine ya da felce kadar gidebilir. Uyku düzeniniz bozulmaya başlar.
Patlamaya hazır, reaksiyoner, daha çabuk küsen, gereksiz yere didişen, dolayısıyla toplumdan soyutlanan, arkadaş çevresinde pek haz edilmeyen, yani insanlara keyif ve huzur vermek yerine onlara sürekli sorun taşıyan biri haline geliverirsiniz.
Kısacası stres sadece sizi bozmaz, ömrünüzü azaltmaz, ilişkilerinizi de tadını tuzunu kaçırır.
Nasıl teflon olunur?
Bazı kişilerin stresle pek alakaları yoktur. Aslında onlar da sık sık ciddi ekonomik, toplumsal ya da sosyal tepkiler alabiliyorlar. Onları da strese sokabilecek birçok sorun var. Ama onların sanki görünmez bir “anti stres zırh”ları var.
Tıpkı teflon tavalar gibi stres asla yapışmıyor üzerlerine.
Bir de tam tersi durum var: Bazı insanlar var ki hayattan ciddi bir beklentileri yok. Çok fazla sorunları da yok. Ama hep sorun çıkaracak işlerin, konuların peşindeler.
“Komşu ne yapıyor? Yönetim ne yapıyor? Siteye bahçıvan geliyor mu?” derken, sünger gibi bütün sorunları çekiyorlar.
Bu farkların biraz kişilikle ilgili olduğunu düşünüyorum.
Psikiyatristler ve psikologlar beni bağışlasınlar ama ben, insanın stresi algılama biçiminin biraz yaradılışıyla, eğitimiyle, strese verdiği tepkiyle de ilişkili olduğunu düşünüyorum. Netice şu: Söz konusu stres olduğunda “sünger” olmaktan vazgeçip “teflon” olmanın yollarını arayın.
İlişki detoksu ne demek?
Harvardlı ünlü hoca Dr. Gary Small “ilişki detoksu” meselesini en sık gündeme getirenlerden biri.
O diyor ki: “Yaşamınızdaki dağınıklığı azaltmak stres düzeyinizi düşürmenin etkin bir yoludur. Nasıl ara sıra giysi dolabınızı elden geçirip fazlalıklardan kurtuluyorsanız, bazen duygusal evinizi de temizlemeniz, gereksiz ilişkilerden uzaklaşarak enerjinizi sadece sevdiğiniz, ilgi duyduğunuz insanlar için harcamanız doğru olur.
Bir zamanlar anlam içeren bazı eski dostluklar, zaman içinde kişiyi zenginleştirmek yerine, ona zarar veren, sıyrılması güç alışkanlıklar haline gelir.”
Gary Small’un bu fikrinin özetini ben “ilişki detoksu” olarak tanımlıyorum ve hayatın pek çok alanında olduğu gibi zamanı ve yeri geldiğinde sorun yaratabilecek ilişkileri de hayatımızdan çıkarmanın –detokslamanın– faydalı olacağını kabul ediyorum.
Nefes almayı öğrenin