Türkiye sayesinde sığınmacılar geri dönüyor
Bu hafta Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye konuşulacak. Maalesef bir kez daha “yalanlar” ve “gerçek dışı iddialar” dile getirilecek. Gazeteci oldukları ya da yazdıkları her hangi bir makale nedeniyle değil tam tersine...
Bu hafta Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye konuşulacak. Maalesef bir kez daha “yalanlar” ve “gerçek dışı iddialar” dile getirilecek. Gazeteci oldukları ya da yazdıkları her hangi bir makale nedeniyle değil tam tersine gazetecilik etiğine aykırı bir şekilde terör örgütlerine destek verdikleri için hakim karşına çıkan ve bu nedenle tutuklu olan bazı şahıslar bahane edilerek Türkiye eleştirilecek. Oysa AB üyesi ülkelerde terör örgütleri ile işbirliği yapan ve onları destekleyen gazetecilerden hukuk devletinin hesap sormasını gayet normal bulanlar aynı durum Türkiye'de olduğunda tepki vererek büyük bir çelişkiye düşmekteler. Belçika'da, Fransa'da ya da Almanya'da terörle mücadele ve casusluk söz konusu olduğunda gazeteciler hakkında soruşturma açıldığında kimsenin aklına gelemeyen “basın özgürlüğü” kavramı nedense Türkiye söz konusu olduğunda kasıtlı bir şekilde istismar edilmekte.
“Türkiye karşıtı faaliyetlerin platformu” olarak istismar edilmeye çalışılan Avrupa Parlamentosu milletvekilleri şu anda Suriye ve Musul'da olanları yakında izleseler en başta DAEŞ olmak üzere terör örgütleri ile çok sert bir mücadele içinde olan Türkiye'nin basın özgürlüğü gibi konularda da ne kadar titiz olduğunu görebilirler. Bir çok AB üyesi ülke terör saldırıları ya da saldırı tehditleri ile karşı karşıya kaldığında özgürlüklere sınırlamalar getirirken bir çok terör örgütünün saldırısına uğrayan ve sürekli terör saldırıları tehdidi altında bulunan Türkiye'de bu sınırlamalar gündeme gelmemekte.