Baklava diplomasisi...
Atina’da Başbakanlığın olduğu bölgeye gitmek için en yanlış gün hangisi diye sorsalar, hiç düşünmeden 1 Mayıs derim.Yunanistan’dan haftalardır beklediğim telefon gelip de röportaj için...
Atina’da Başbakanlığın olduğu bölgeye gitmek için en yanlış gün hangisi diye sorsalar, hiç düşünmeden 1 Mayıs derim.Yunanistan’dan haftalardır beklediğim telefon gelip de röportaj için 1 Mayıs gününün seçildiğini duyduğumda başıma gelecekleri biliyordum ama başka tarih de yoktu. Yunanistan Başbakanı, Paskalya tatiliyle birlikte Haziran’daki Avrupa Parlamentosu seçimleri için tura çıkacaktı.Başbakanlığa yürüyerek 15 dakika mesafede bir otel bulabildiğimde sevindim ama bu boş bir sevinç oldu.Diplomatik şablonlarla yaptığımız yazışmaların sonuncusunda, meslektaşım ve şimdi de Yunanistan’ın Başbakanlık Ofisi’nde medya ilişkilerini yöneten Aristotelia Peloni’ye “Bunca kibar cümleden sonra sormadan edemeyeceğim, İstanbul’dan baklava ister misiniz?” diye sordum.Gelen cevap, çok netti; “İstanbul’dan gelen baklavaya kim hayır diyebilir?”Elimde Demirören Yayınları’nın koleksiyon kitaplarından Türkçe-İngilizce basılı “Tarih Boyunca Türk Yelkenli Gemileri” kitabı ve özel yapılmış iki kutu baklavayla yollara düştüm. Yürüyüşümün daha beşinci dakikasında miting alanına denk geldim ya elimdekiler ya üstüm başım harap olacaktı. Çare geri dönüp, yarım saat yürüye yürüye taksi aradım. Atina’yı...