‘Bir bilen'e göre ABD-TÜRKİYE ilişkilerinin geleceği...
- Washington, İçişleri ve Adalet bakanlarına yaptırımı hemen kaldırır. Türkiye’den ithal edilen demir-çelik ürünlerine getirilen ek vergi azaltılır ya da kaldırılır. - ABD Başkanı Trump...
- Washington, İçişleri ve Adalet bakanlarına yaptırımı hemen kaldırır. Türkiye’den ithal edilen demir-çelik ürünlerine getirilen ek vergi azaltılır ya da kaldırılır.
- ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hafta telefonda görüşürler. Elçilikte kaybedilen Suudi gazeteci konusunda netleştirmeleri gereken başlıkların ele alındığı bir görüşme olur.
- Washington kulislerine göre, Halkbank’a yüksek bir para cezası kesilmeyecek, Hakan Atilla’nın cezasını Türkiye’de çekmesi için iade süreci başlayabilir.
- Rusya’dan alınacak S-400 füze sistemi ve F-35 uçaklarının teslimi Rahip Brunson konusundan bağımsız ve bu konudaki sıkıntıların hemen aşılacağını düşünmek hayalcilik olur.
- Suriye’de, ABD ile Türkiye arasında bir çıkar çatışması var. ABD, PKK’nın Suriye kolu YPG’ye yardımdan vazgeçmez, zira farklı bir ajandaları var.
- Türkiye’nin de hem FETÖ hem de YPG konusunda Washington’dan beklentileri sürüyor. Oyalama dönemi sona erdiği için ABD-Türkiye ilişkilerinde somut bir ilerleme sağlanması Washington’ın atacağı adımlara bağlı.
Rahip Brunson meselesinde Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını söyleyen ilk isim, Washington’da en üst düzeyde kabul gören sivil toplum örgütü Turkish Heritage Organization Başkanı Ali Çınar olmuştu. Rahip Brunson’ın, Beyaz Saray’da ağırlandığı saatlerde ben de Ali Çınar ile Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini konuştum. Ortaya bu başlıklar çıktı.
SUUDİ KONSOLOSLUĞU NEDEN ARANMIYOR?
“Suudiler İstanbul’daki konsolosluk binasının aranmasına izin verdiler, neden halen arama yapılmıyor?”
Bu soru ortalıkta çok fazla dönmeye başladı.
Arama yapılmıyor zira Suudi Arabistan’ın daveti bir arama değil, göz boyama izni.
Gerçek bir aramada, polis, çeşitli kimyasallar kullanıp kan izi arar ya da fazla temiz hale getirilmiş yerlere bakar.
Suudi Arabistan, gelip, sadece gözlerinizle bakın diyor, detaylı bir aramaya izin vermiyor.
Kaşıkçı’nın kaybedildiği 2 Ekim günü, Suudi konsolosun konutunun önüne gelen ve Mobese kameraları fark edilince, kapalı garaj bölümüne, üst üste manevralarla zorlukla sokulan minibüs, aramanın sadece konsolosluk binasıyla sınırlı kalmaması gerektiğini de gösteriyor herkese.
Yani Türkiye gerçek bir arama izni olmadan, konsolosluk binasına girip, Suudilerin “bakın, burada yok” propagandasına izin vermek istemiyor.
ÜZERİNDE ETİKETİYLE DOLAŞAN ADAM...
İş adamları kazanacakları paraya, ülke yönetme sorumluluğu olanlarsa, yasa, ilke ve insan haklarına bakarak hareket ederler, değil mi?
Artık tam tersi bir dünyada yaşamaya başladık.
Virgin şirketlerinin sahibi, İngiliz iş adamı Richard Branson, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın konsoloslukta kaybedilmesinden sonra Suudi Arabistan’a tüm yatırımlarını durdurdu.
1 milyar dolarlık turizm projesinin yöneticiliğinden çekilen Brunson, Suudi Arabistan ile yürütülen uzay projelerini de askıya aldı.
Obama döneminde ABD Enerji Bakanı olan Ernest Moniz, Suudi Arabistan’daki 500 milyar dolarlık bir projenin danışma kurulundaki görevini askıya aldığını açıkladı.
İş dünyası bu tepkileri verirken, ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan’ın silah ve teçhizat için ABD’ye 110 milyar dolar para ödediğini ve bu paradan vazgeçemeyeceklerini söyledi.
Fiyat etiketi üzerinde dolaşan, ülkesini utandıran bir adam Trump.
Böylesi daha önce hiç olmadı, bundan sonra da kolay kolay olmayacaktır...