Faul var, 11 kırmızı kart verelim...
Bu yazı bir programı ya da bir kanalı savunma yazısı değil, onlar kendilerini savunurlar. Derdim bugüne kadar hiç görmediğimiz bir program yüzünden bir kanalın kapatılması çağrısı. Siyaset tartışmalarının olduğu kanallar bile...
Bazen zamanlar vardır ki, son söyleyeceğini ilk başta söylemek gerekir.
Esra Erol’un programında yaşananlar ve ardından gelen “ATV kapatılsın” çağrılarıyla bugüne kadar hiç yaşamadığımız bir süreç yaşıyoruz.
Bu abartılı bir tepki mi yoksa eğlence kanallarını itibar ve reklam açısından zayıflatıp, başka bir şekle sokma çabası mı diye düşünmeden edemiyor insan.
Niye diyeceksiniz, açayım:
***
Bir kaç sene önce öz yeğeniyle ilişki yaşadığı söylenen eski mankenin haberleri vardı tüm televizyon ve gazetelerde.
Ondan hemen sonra da, Seda Sayan’ın programında, 14 yaşındaki bir kızın babası çıkan yoğurtçu olayını konuşmuştuk.
Dün, eski bir futbolcu eşinin, kocasını öldürmesi için anlaştığı kiralık katile “Onu bağlayıp önünde sevişeceğiz sonra öldüreceksin” dediğini de duyduk.
Günlerdir Esra Erol’un programını konuşuyoruz ya, insan merak ediyor ne zaman bu kadar duyarlı olduk diye?