Hatay ya da acının tutanakçısı olmak...
Depremin yıktığı Hatay’dan bahsedince ne cümleler gözün gördüğünü anlatmaya, ne de empati duygunuz oradaki insanların yaşadığını anlamaya yetiyor. Nereye giderseniz gidin, Hatay da sizinle birlikte...
Depremin yıktığı Hatay’dan bahsedince ne cümleler gözün gördüğünü anlatmaya, ne de empati duygunuz oradaki insanların yaşadığını anlamaya yetiyor. Nereye giderseniz gidin, Hatay da sizinle birlikte oraya geliyor. Bir çatının altında uyumak ya da duş almak utandırıyor insanı...Eskiden, Ahmet Telli’nin bir şiirinin adıydı sadece “Acının Tutanakçısıyım”.Bugün, Hatay’dan söz edince, hep beraber “Acının Tutanakçısı” haline geliyoruz.Ne cümleler gözün gördüğünü anlatmaya ne de empati duygunuz oradaki insanların yaşadığını anlamaya, yetiyor.Güzel şehirlerden ayrılırken kalbim ya da beynim orada kaldı dersiniz ya, Hatay, bunun tam tersi olan şehir olmuş.Siz nereye giderseniz gidin, Hatay sizinle geliyor.Sonra bir çatının altında uyumak, duş almak, girdiğiniz herhangi bir sokakta enkaz görmemek hem şaşırtıyor hem de utandırıyor insanı.