Keşke ‘Kaan Tangöze yapmamıştır’ diyebilsem...
Yıllar önce, Yılmaz Güney’in Nebahat Çehre’ye şiddet uyguladığını duyduğumda, çok şaşırmıştım...
Şiirini çok sevdiğim Cemal Süreya ile Tomris Uyar’ın dillere destan aşkına dayak karıştığını öğrendiğimde, zirve yaptı şaşkınlığım.
Bir dönem tüm dünyanın yönettiği filmleri ezbere bildiği Ingmar Bergman’ın eşi Liv Ullmann’a çektirdiği eziyeti duyduktan sonra, ne Mel Gibson’ın uğruna 29 yıllık eşinden ayrıldığı Oksana Grigorieva’nın dişlerini kırmasının, ne de tarihin en tatlı korsanı Johnny Depp’in eşi Amber Heard’ü boğmaya çalışmasının hiç de şaşırtıcı bir yanı kaldı benim için...
Medya, çok uzun yıllar boyunca, İbrahim Tatlıses’i Türkiye’de kadına şiddetin sembolü haline getirmişti.
Hepimiz zannettik ki, mürekkep yalamış, işinde, başarı, para ya da ün kazanmış adamlar, kadına şiddet uygulamaz.