Millet olmak ve Milliyet…
Aynı ülkede, şehirde yaşamak, aynı otobüse ya da metroya binmek ve hatta aynı dili kullanmak bizi tam anlamıyla millet yapmaya yetmiyor aslında. Millet olmanın birinci koşulu ortak sevinçlerimiz, ortak öfkelerimiz, ortak...
Aynı ülkede, şehirde yaşamak, aynı otobüse ya da metroya binmek ve hatta aynı dili kullanmak bizi tam anlamıyla millet yapmaya yetmiyor aslında. Millet olmanın birinci koşulu ortak sevinçlerimiz, ortak öfkelerimiz, ortak acılarımızın olması. Son iki haftada millet olduğumuzu gösteren bir sürü olay yaşandı. A Milli Kadın Voleybol Takımımızın Milletler Ligi’nde şampiyon olması ortak sevincimiz, Disney Plus’un, Ermeni diasporasının baskılarının ardından Mustafa Kemal Atatürk filmini dünyada göstermekten vazgeçmesi ortak öfkemiz oldu. 6. ayında tüm medyanın deprem bölgesine koşması da ortak acımızın halen taze olduğunu gösterdi hepimize. Milliyet Ailesi olarak, bu ortak duygularımızı iliklerimize kadar hissederek attık manşetlerimizi. Mustafa Kemal Atatürk, 13 Kasım 1918’de Adana’dan trenle döndükten sonra Haydarpaşa’dan bindiği Kartal istimbotunda, İstanbul’a girmiş işgal gemilerini görünce ağlayan Yaveri Cevat Abbas’a “Geldikleri gibi giderler” demişti. 105 sene sonra Milliyet’in manşetinde yine Mustafa Kemal Atatürk’ün o sözü yer aldı.”Ölen ölür kalan sağlar bizimdir” sözü çok kullanılır coğrafyamızda. Nehir Karakuş, 6 Şubat depremlerinde Adıyaman’da annesi, babası ve ablasını...