Yok Devenin Pabucu!
Haberi ilk gördüğümde “İşte kontrolsüz bir kıskançlık örneği daha” dedim içimden bilmiş bilmiş. Herhalde eşinin Nejat İşler’le fotoğraf çektirmesini kıskandı ve...
Haberi ilk gördüğümde “İşte kontrolsüz bir kıskançlık örneği daha” dedim içimden bilmiş bilmiş. Herhalde eşinin Nejat İşler’le fotoğraf çektirmesini kıskandı ve ardından saldırdı diye teşhisi de koydum. Meğer durum tam tersiymiş. Oyuncu, yanına gelen kadın hayranının fotoğraf çektirme talebini reddetmiş, buna sinirlenen koca da “Vay sen benim karımı nasıl üzersin?” diye İşler’e saldırıp, hastanelik etmiş.
Sadece Nejat İşler değil, bir sürü ünlü, toplum içerisinde hayranlarından gelen fotoğraf çektirme talebiyle karşı karşıya kalıyor. O fotoğraflar da anı olsun diye değil, sosyal medyada paylaşılsın, eşe dosta hava atılsın diye çektiriliyor. Peki ünlüler neden “Hayır” diyor birlikte fotoğraf çektirme taleplerine hiç düşündünüz mü? ‘Muhteşem Yüzyıl’ın ilgi gördüğü dönemde, Halit Ergenç’in gözümün önünde yaşadığı bir olayı anlatayım size...
Ünlü alışveriş merkezlerinden birinde, çocukların oyun oynadığı alanda gördüm Ergenç’i. Oğlunun oyunlara katılışını, ilk sosyalleşme çabalarına, izliyordu yeterli mesafedeki bir uzaklıktan.
Sağ yanımda da 5-6 tane genç kadın vardı, birbirlerine önce “Gördün mü?” dediler. Sonra içlerinden biri, elinde telefonu Ergenç’in yanına gitti, fotoğraf çektirmek istedi, oyuncuysa prensipleri gereği bu teklifi kabul edemeyeceğini söyledi. Önce biraz ısrar etti genç hanım, sonra istediği olmadığı için mutsuz bir halde arkadaşlarının yanına döndü, “Amma burnu büyükmüş” falan diye salladı, az önce hayran olduğu adama. Diğerleri de telefonlarını çantalarına koyup, yürüyüp gittiler. Oysa biraz empati duyguları olsa, orada çekilecek bir kare fotoğrafın, belki 100 belki bin kareye dönebileceğini düşünebilirlerdi. Biraz daha yargılamadan baksalar, oğlunu bir bir alışveriş merkezinin oyun alanında belirli bir mesafeden izleyen babanın dikkatinin dağılmasını kabul etmeyeceğini fark edebilirlerdi.