ABD'nin oynadığı oyun
Yarım asrı çok aşan Türkiye/ABD ilişkileri bugünlerde en kritik aşamasından geçiyor. Türkiye'deki bütün darbelerin, siyasi cinayetlerin ve bölücü organizasyonların şu veya bu ölçüde...
Yarım asrı çok aşan Türkiye/ABD ilişkileri bugünlerde en kritik aşamasından geçiyor. Türkiye'deki bütün darbelerin, siyasi cinayetlerin ve bölücü organizasyonların şu veya bu ölçüde arkasında olan ABD ilk kez Türkiye'ye karşı kartlarını bu kadar açık oynuyor. Aslında iyi de ediyor.
Türkiye'yi yönetenler uzun süredir dost ile düşman ayrımı yapamaz haldeydiler. ABD açıkça kendisinin konumlandırdığı yeri Türkiye'nin gözlerinin için sokacak şekilde göstermiş oluyor. Bu az bir kazanç değildir.
ABD'nin sahte/sanal bilgi ve belgelerle Irak'a saldırdığı ve sonuçta Irak'ın kuzeyini Bağdat'tan ayırmak için elinden geleni yaptığı biliniyor.
Irak'ı küçültmenin, Suriye'yi bölmenin, İran'ın dişlerini sökmenin ve nihayet Türkiye'yi istikrarsızlaştırmanın İsrail'i büyütmek anlamına geldiği açıktır. ABD'nin amacı buydu.
Obama'dan Trump'a ABD, Türkiye'nin çıkarlarına karşı alenen ve düşmanca saldırılar başlatıldı. Obama döneminde ABD, Türkiye'ye açık olarak 'senin düşmanın olan PYD benim kara gücümdür" mesajını vermişti. Beş bini aşan TIR'la YPG'ye silah yardımı daha sonraki hikâyeydi.
ABD ilk önce beşinci kol olarak Türkiye'de kullandığı FETÖ unsurları vasıtasıyla TSK'yı zayıflatma ve etkisizleştirme operasyonlarını başlattı. Ergenekon/Balyoz/Casusluk davasının amacı buydu.