ABD'ye vize resti!

ABD'nin Türkiye politikası hep ikiyüzlü olmuştur. ABD-Türkiye ilişkileri kapının arkasında başka önünde başka, gerçekte başka görünürde daha başka olan ilişkiler şeklinde gerçekleşmiştir. Türkiye elli yıldır ABD'yi hep dost ve müttefik saymış, ABD ise Türkiye'yi hep mahkûm ve mecbur ülkeler kategorisine koymuştur. Gelinen aşamada ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler hiç olmadığı kadar gergindir. Türkiye ile ABD arasında Johnson mektubundan ve 1974 yılındaki ambargodan bu yana yaşanan karşılıklı vize resti iki ülke arasındaki en büyük krizdir.Ancak sözde bu iki dost ve müttefik arasındaki ilişkiler gergin olduğu kadar da şeffaf ve açık hale gelmiştir. ABD'nin günah galerisi!'Kitle imha silahı var' yalanını gerekçe yaparak Irak'a müdahale eden ABD, bölgede Türkmenleri yok saymış, Irak'ın kuzeyinde Türkiye karşıtı bir yapının oluşmasını sağlamıştır. Dahası bu yapıyı korumak üzere "Çekiç Güç"ü de Türkiye'de konuşlandırmıştır.ABD, Süleymaniye'de Mehmetçiklerin başına çuval geçirerek, TSK'nın bölgedeki psikolojik üstünlüğüne son vermiştir.CIA, FETÖ unsurlarının ABD'de üstlenmesini sağlamış, Suriye'nin kuzeyinde PYD terör devletini rahatça inşa edebilmek için Türkiye'de FETÖ'ye 15 Temmuz darbe girişimini yaptırmıştır.ABD'nin 12 Eylül'de "bizim çocuklar" dediği unsurların FETÖ'cü kanadının Türkiye'de darbe girişiminde başarısız olmasından büyük rahatsızlık duymuştur. Türkiye'nin bütün ısrarlarına rağmen ABD, FETÖ elebaşısıyla ilgili hiçbir hukuki işlem başlatmamıştır.ABD, Kuzey Irak'ta oluşturduğu devletçik gibi bir paralel yapıyı da Suriye'nin kuzeyinde oluşturmuştur. İlginçtir Suriye'nin kuzeyinde oluşturulan Kobani kantonu için peşmergelerin Türkiye üzerinden geçmesini de ABD'nin baskısı sağlamıştır.ABD, Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PYD'yi müttefik olarak görmüş, Türkiye'nin bütün ısrarlarına rağmen PYD'ye hamilik yapmıştır. ABD tercihini Türkiye değil PYD'den yana kullanmıştır. Açıkça PYD'ye binlerce TIR ağır silah ve mühimmat vermiştir.ABD bir yandan Rezza Zarrab, diğer yandan Zafer Çağlayan üzerinden Türkiye'nin elini zayıflatmaya çalışmaktadır.Dahası ABD, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın korumaları için tutuklama emri çıkarmış ve silah satışına yasak getirmiştir.Gelinen aşamada bölgede Türkiye karşıtı her gelişmenin arkasında ABD çıkmaktadır.Türkiye'nin rahatsız eden inisiyatifleri!Türkiye'nin doğal ve zorunlu olarak İran ve Rusya'yla kurduğu ilişkiler ABD'yi ciddi biçimde rahatsız etmiştir. Dahası Türkiye'nin bağımsız bir ülke olarak Çin, Afrika ve Latin Amerika ülkeleriyle kurduğu ilişkiler ABD'yi ürkütmüştür.Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 füzelerine ABD'nin çok ciddi tepki koyduğu da bilinmektedir.Rutine binen Putin/Erdoğan, Türk/Rus görüşmelerinden ABD'nin mutluluk duyduğu da söylenemez.Türkiye'nin Rusya/İran ile yan yana İdlib'e askeri müdahalede bulunması da PYD ile birlikte müttefiki ABD'yi huzursuz etmiştir.ABD ile Türkiye arasında uzun zamandır devam eden gerilim, Metin Topuz isimli konsolosluk çalışanının tutuklanması sonra zirveye çıkmıştır. Metin Topuz, "casusluk ve Fethullah Gülen ile bağlantısı olduğu iddiası" ile tutuklanmıştır, buna karşılık olarak da ABD Büyükelçiliği, nereden biliyorsa "tutuklamanın haksız olduğu"nu açıkladı.ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'in tutuklamaya ilişkin kullandığı, "Burada bana adalet aranıyormuş gibi gelmiyor. Bu daha çok intikam alma amacı taşıyor" sözleri her şeyi özetliyor.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, askeri ayaklanmanın yaşandığı Venezuela'nın lideri Maduro'yla Ankara'daki görüşmesi sırasında "Halkın iradesinin üzerinde güç olmadığına inanıyoruz" demesinin hemen ardından ABD'nin vize krizi çıkarması da manidardır!AKP hükümeti bugünkü tavrını Süleymaniye'de Mehmetçiğin başına çuval geçirildiğinde ortaya koymuş olsaydı ilişkiler bu boyuta gelmezdi. Yine de "Ne notası? Müzik notası mı?" söyleminden ABD'nin vizesine anında karşılık verilmesi noktasına gelinmiş olması ciddi bir gelişmedir!