AKP'nin işi zordur zor
Gerçekte doğru diye bir şey yoktur. Siz bir kitleyi neye ikna etmişseniz onların doğrusu o olur. Kitleyi ikna propaganda yoluyla olur. Siyasi rekabette ise propaganda ve manipülasyon hayati önem...
Gerçekte doğru diye bir şey yoktur. Siz bir kitleyi neye ikna etmişseniz onların doğrusu o olur. Kitleyi ikna propaganda yoluyla olur. Siyasi rekabette ise propaganda ve manipülasyon hayati önem taşır. Bu yolla siyasiler başarısızı başarılı, hezimeti zafer, yalanı gerçek olarak pazarlarlar. Kitle iletişim araçları kimin elindeyse propaganda gücü de onun elindedir. Propagandayı bu anlamda "kansız bir savaş" olarak niteleyenler vardır.
Hezimet ya da zafer!
Propaganda yoluyla en başarısız siyaset bir başarı örneği olarak sunulabilir. Buna örnek olarak AKP'nin Suriye politikası gösterilebilir. Süleyman Şah Türbesini sırtlanıp kaçan bir iktidar hezimet/rezalet ürünü olan bu olayı bir zafer olarak sunabilmiştir. Ya da "çözüm süreci" için "baldıran zehri" içeceğini vaat eden iktidarın çözüm süreci yüzünden kent sokaklarını teröristler hendekle doldurmuştur. İktidar bunu bile zırva/tevil yöntemiyle savunmuştur.
Bütün mikrofonların iktidara açık, bütün görüntülerin iktidar yanlılarının emrinde olduğu bir yerden akıl ve gerçekler göç eder.
Bütün televizyonların, programcıların, tartışmacıların, STK'ların, vakıfların, bürokrasinin, belediyelerin ezcümle devletin iktidar partisi lehine seçime sokulduğu bir yerde gerçek anlamda seçim de olmaz millî irade de ortaya çıkmaz, çıkamaz!
Türkiye'de bugün iktidarın başarısızlıkları başarı, yenilgileri galibiyet, hezimetleri zafer olarak sunulmaktadır. Çünkü iktidar yalnız devleti değil kitle iletişim araçlarının tekelini de elinde tutmaktadır. Her şey iktidar için kurguludur.