Analizi değil sentezi düşünün!
Ayasofya'ya cami statüsü kazandıran devlet töreniyle "ilk cuma"nın kılınması toplumun kahır ekseriyetini memnun eden bir gelişmedir. Ancak malum nedenler yüzünden Ayasofya'nın müzeden camiye...
Ayasofya'ya cami statüsü kazandıran devlet töreniyle "ilk cuma"nın kılınması toplumun kahır ekseriyetini memnun eden bir gelişmedir. Ancak malum nedenler yüzünden Ayasofya'nın müzeden camiye dönüştürülmesinin bütün bir millet olarak hazzı doya doya yaşanamadı.
Açılış sürecinde Atatürk'ü ve Cumhuriyeti hedef alan cahil sözler ve imalar yüzünden toplumun bir kesimi Ayasofya'nın açılışının hazzını yaşarken diğer bir kesimi de bu vesileyle atılan iftiralar ve edilen sözlerin hüznünü yaşadı.
Doğrusu Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı vererek kurduğu devletin kurumlarının başında bulunanların doğrudan ya da dolaylı olarak ettikleri iftiraları birileri affetse de tarih affetmeyecektir.
Diyanet İşleri Başkanı, Ayasofya'yla birlikte İstanbul'u ve bütün ülkeyi düşmandan kurtaran Atatürk'ü Türkiye'nin tapu senedi olan Lozan'ın yıl döneminde anmamıştır. Anmadığı gibi bir de Atatürk'ün kurduğu kurumun başında bulunan şahıs minberde elinde kılıçla "Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar" cümlesini kurmuştur.
Bu cümlenin ne anlama geldiğinin de cümle âlem farkındadır.
Adeta Atatürk'le Fatih Sultan Mehmet karşı karşıya getirilmiştir.