Ayak kırmak, kapı kırmak, çökmek!
Şiddet kullanma tekeli devlete aittir. Devlet adına görevli kurumlar bu kurallar çerçevesinde şiddeti kullanır. Hukuktan alınan bu yetki kullanılırken soğukkanlılık, orantılılık ve ağır...
Şiddet kullanma tekeli devlete aittir. Devlet adına görevli kurumlar bu kurallar çerçevesinde şiddeti kullanır. Hukuktan alınan bu yetki kullanılırken soğukkanlılık, orantılılık ve ağır başlılık esastır. Kuralsız şiddeti terör ve mafyatik odaklar kullanır. Montesquieu devlet'i "içinde yasaların bulunduğu bir toplum" olarak tanımlar. Baskıcı ve totaliter devlet ise içinde yasaların kullanılmadığı veya yasaların kötü kullanıldığı toplumdur.En iğrenç, adi ve aşağılık suçlarla mücadele edilirken bile devlet şuuru içinde hareket esas olmalıdır. Devlet eşkıya ya da terör örgütü gibi hareket edemez. Suçla ve suçluyla mücadelede ahlak ve hukuk hiçbir zaman göz ardı edilemez. Aksi takdirde haklı olunan davalar haksız hale getirilmiş olur. Bu da kriminal unsurlarla mücadelede zaaf yaratır.İçişleri eski bakanlarından Efkan Ala'ya ait olduğu iddia edilen; "Mahkeme kararına gerek yok, kapısını kırın alın... Savcı gözaltı kararı vermezse onu da alın... Biz yasa yapan yeriz, gerekirse hangi yasa yapılıyorsa onu yapar, sizin yaptığınızı suç olmaktan çıkarırız." Sözler çok tartışılmıştı.Sorunlu sözlerDevletin gücünün keyfi kullanımı despotik ve ceberut rejimlerde söz konusudur.