Bahçeli'nin kota sorunu!

Hurufiler gibi 'dokuzla biri topla, sağdaki sıfırı sil sonra soldakini de sil' dediğinde de seçim akşamı seçim talep ettiğinde de ne yapmak istediğini kimse anlamamıştı. Anayasa dışına çıkanları anayasal çizgiye daveti de anayasayı anayasanın dışına çıkanların ihtiyaçlarına uygun hale getirme teklifini de anlayan olmadı.MHP'nin çilekeş seçmeninin anayasa referandumundaki Bahçeli'nin tavrına akıl sır erdirememesine Bahçeli sert tepki vererek şöyle demişti: "Neden evet diyormuşum... Size ne, size mi soracaktım?"                'Beka sorunu var' diyordu!Durup dururken anayasa değişikliğini gündeme getirmesi ve AKP'ye kayıtsız şartsız destek vermesinin nedeni olarak Bahçeli "Beka sorunu var... Beka" demişti.                Abdullah Gül, yaptığı bir konuşmada üstü kapalı olarak hükümeti eleştirmiş ve 'Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları konusunda evrensel standartları yakalamamız lazım' demişti. Evi düzenli olmayanın dışarıda güçlü olmayacağına vurgu yapmıştı.                Gül'e cevap AKP'den değil Bahçeli'den geldi: 'Evimiz hamdolsun düzenlidir, aksini iddia edenler varsa... Özeleştiri yapacak cesareti gösterebilmelidir' dedi.                Türkiye'de OHAL, KHK, yargıda yaşanan adalet cinayetlerinden, ülkücülere uygulanan zulümlerden tuzu kuru Bahçeli habersiz olabilir. Ancak "evimizin içi hamdolsun düzenlidir" dediğine göre, ülkede "beka" sorunu olmadığını bizzat kendi itiraf ediyor demektir.                Bu durumda Bahçeli, "beka sorunu var... Fiili durumu hukuki hale getirelim" diyerek Türkiye'nin kaderini bir kişinin iki dudağı arasına koyan anayasa değişikliğinin gerçek sebebini kamuoyuna açıklamalıdır.                Ayrıca vatandaşlar, Bahçeli'nin kraldan çok kralcılık yapacak düzeyde AKP sözcülüğü, gözcülüğü ve savunuculuğu yapmasının nedenini de heceleyerek anlatmasını bekliyor!                Dahası AKP'nin gözden çıkardığı Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül gibi siyaset eskilerini linç etmekle Bahçeli'nin kendisini neden görevli saydığını da kamuoyu merak ediyor!Bahçeli, "2019 seçimlerinde AK Parti ile birlikte hareket edeceğiz" açıklamasını yaptı. Böylece gizli/kapaklı bir biçimde sürdürdüğü AKP ile her türlü teslimiyet ölçüsündeki dayanışmasını da ortaya koymuş oldu.Bahçeli, AKP'yle Erdoğan'ın tek kişilik iktidarını sağlayacak anayasa için "sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir" diyor.Elli yılı aşkın tarihi olan bir siyasi partinin önündeki adamın ortaya koyduğu vizyon; AKP ile birlikte omuz omuza, yanak yanağa, el ele, kol kola barajı aşabilmektir. MHP'yi AKP'nin içinde eriterek, hareketi getirdiği yeri halktan saklamak Bahçeli'nin ucuz siyasetinin yeni görünümüdür.Dolmabahçe'de bölücülerle, BOP'ta emperyalistlerle, 17/25 öncesi FETÖ'yle, Zürih'te Taşnak, Kıbrıs'ta Annan Planı bağlamında Talat'la kol kola olanlarla Bahçeli ölümüne birlikteliğini bu yüzden ilan etmiş bulunmaktadır.Kota sorunu vardırAKP kulisleri Bahçeli'nin koalisyon yapmadan, koalisyonun büyük ortağı gibi hareket etiğini, gayriresmi AKP sözcüsü gibi davrandığını söylüyorlar. AKP'liler kendileri AKP'ye yönelik eleştirilere cevap vermeden Bahçeli'nin cevap vermesinden de son derece memnunlar.      Baraj konusunda Bahçeli'ye yönelik eleştiriler haksızdır. Bir siyasi hareketin baraj sorunu olabilmesi için her şeyden önce kendi siyasi programıyla halkın önüne çıkması, mevcut iktidarın politikalarına yönelik eleştiriler geliştirmesi, iktidara talip olması ve halktan bu nedenle oy istemesi gerekir.Bahçeli, çok banal bir şekilde AKP'ye yaltaklanma, kapaklanma, sığınma ve monte olma gayreti gösteriyor. Türkiye'nin en köklü ikinci siyasi partisine adeta gladyatörlük yaptırmaya kalkıyor.Bahçeli siyaseti ya Perinçek'i ya da Erdoğan'ı tercih sorunu olarak görüyor.AKP ile kuracağı bir ittifakla da MHP'yi düşürdüğü yeri kamuoyunun gözünden saklamayı siyaset edinmiştir. Dolaysıyla da Bahçeli için bir baraj sorunu yoktur, 40 ya da 50 kişilik bir kota sorunu vardır!Bakalım Bahçeli, Bozkurtlara beğendiremediği siyasetini çakallara beğendirebilecek mi?