Bir Organik Ülkücü!
Aşağıdaki satırlar köylüyü, Kadıköy ya da Arnavutköy'de, toprağı saksıda görenlerin var olduğu düşünülerek okunmalıdır! Hayata gözlerini kırsalda...
Aşağıdaki satırlar köylüyü, Kadıköy ya da Arnavutköy'de, toprağı saksıda görenlerin var olduğu düşünülerek okunmalıdır!
Hayata gözlerini kırsalda açmak kentlerdekilere göre hayata birkaç adım daha geriden başlamak anlamına gelmektedir. Daha çok doğayla daha az teknolojiyle, benzerlikleri fazla farklılıkları az insanlarla bir arada olmak demektir.
Kırsalda doğa insanoğluna yavaş hareket etmeyi, sabretmeyi, inat etmeyi, ısrar etmeyi ve direnmeyi öğretir. Bu bağlamda kırsalda var olmak daha çok toprakla, suyla, bitkiyle ve hayvanla doğallığı içinde hemhal olmak demektir.
1960'lı yılların Anadolu'sunun köylerinde seçenekler azdı. Kırsalda doğanlar zorunlu olarak "bir lokma bir hırka" ideolojisi edinmek durumundaydı. O zamanlar kırsallarda doğanların önünde en önemli fırsat olarak yatılı öğretmen okulları vardı. Hamlıktan çıkmak, gerçeklerin içinde pişmek ve kendinden sonrakileri pişirmek için yanmak ideali öğretmenliği kutsal kılıyordu.
Hasan Çalış köyde doğan, öğretmen okulunda okuyan ayakları yüzde yüz toprağa değenlerdendir. Süreç içinde soyadının kendisine verdiği emirle sürekli çalışan ve hareket eden bir insan olur, çıkar.
İlkokul öğretmeni olur. Kendi kendisine "iyi öğretmen nasıl olmalı?", "İyi bir insan nasıl olmalı?" ve "sürekli daha iyiye nasıl ulaşırım" sorusunu sormaya ve sonu gelmez cevaplarını yine kendi kendisine vermeye çalışır.