Bu saçmalıklardan FETÖ çıkar!
Kerameti kendinden menkul, kıyafetinden başka İslam'la ilgisi kalmamış bir zat müritlerine el öptürmesinin kendisine tebliğ edildiğini şöyle anlatıyor: "Ben elimi öptürmeye meraklı değildim ama manevi bir...
Kerameti kendinden menkul, kıyafetinden başka İslam'la ilgisi kalmamış bir zat müritlerine el öptürmesinin kendisine tebliğ edildiğini şöyle anlatıyor: "Ben elimi öptürmeye meraklı değildim ama manevi bir uyarı aldım, bana dendi ki: 'Niye elini öptürmüyorsun? Elini öpen cennete gidiyor!' Ben de otuz elim kırk elim olsa bile Ümmeti Muhammed'e uzatıyorum işte, var mı diyeceğiniz?"
Bu sözleri eden adam ağlıyor, müritleri kendinden geçiyor, haykırışlar ve ağlaşmalarla vaaz sürüyor. Bu adamın arkasında hiç de azımsanmayacak kadar bir kitle var. Bu adamın etrafında ciddi rakamlarda inançlarını ve aklını tatile çıkarmış insanlar var.
Huri için salavat!
Bu zatla kavgaya tutuşan bir başkası ise müminler ne kadar salavat getirirse öbür dünyada kendisine o kadar huri tahsis edileceğini söylüyor ve ardından şunu söylüyor: "En çok salavat getiren cennette en çok huriye sahip olur. Yatana saman yok."
Adam müritlerine salavatı Allah'ın rızasını kazanmak için değil huri kazanmak için yapmalarını öneriyor. Öbür dünyayı da adeta kapitalist ekonomik sistemin uygulandığı bir mekân olarak tarif ediyor. Huri ile salavat dengesini maliyet fayda ilkesiyle birleştiriyor. Onun bu tür konuşmalarını kendinden geçerek dinleyen ciddi bir taraftarı var. Dahası bu adam "yanmayan kefen", nalın-ı şerif pazarlıyor. Bir de bütün görüşlerini Allah'ın son peygamberinin hadislerine dayandırıyor.
Kur'an'ın "Hiç akıl etmiyor musunuz?" sorusu bu zevat ya da bu tür unsurlar için söylendiği açıktır.