Cezalandırmak devletin görevidir
Kanun Hükmünde Kararname ile darbecilere karşı şöyle bir madde yayınlandı; "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, 15 Temmuz...
Kanun Hükmünde Kararname ile darbecilere karşı şöyle bir madde yayınlandı; "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilerin" hiçbir hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğunun olmayacağı belirtiliyor.Bu durum; 15 Temmuz'da gerçekleştiği iddia edilen linç olayları ya da benzer başka olayları kapsadığını, ancak "diğer terör olayları" kavramının "son derece tehlikeli olduğunu" ve "sivil linç eylemini tamamen ceza hukuku kapsamından çıkarmak ve meşru kılmak riski taşıdığı" açıktır.Daha önce de çözüm sürecinde yer alan kişilerin "eylem ve kararlarıyla ilgili olarak hukuki, idari ve cezayı işlem yapılamaz" diye bir madde kabul edilmişti.Bundan tam otuz beş yıl önce darbeciler de 1982 Anayasasına, geçici 15'inci maddeyle şöyle bir hüküm koymuştu; "12 Eylül rejiminin Millî Güvenlik Konseyi üyelerinin eylemleri ve aldığı kararlar nedeniyle haklarında hukuki, idari, cezai işlem yapılamaz".Yıllar sonra bu madde kaldırıldı ve yargılama yapılabildi.Bu düzenlemenin ne anlama geldiğini hukuk devleti, kanun devleti ve ihkak-ı hak kavramları bağlamında ancak anlaşılabilir.