En büyük bölücülük
24 Haziran seçimleri dolaysıyla siyasetçiler, köşe yazarları, TV'deki tartışmacılardan bazıları kasıtlı bazıları da sorumsuzca şu sözleri ediyor ya da şu başlıkları atıyorlar: "24...
24 Haziran seçimleri dolaysıyla siyasetçiler, köşe yazarları, TV'deki tartışmacılardan bazıları kasıtlı bazıları da sorumsuzca şu sözleri ediyor ya da şu başlıkları atıyorlar: "24 Haziran 2018 Kürt oyları ne olacak sorunsalı", "Kürt oyları HDP ısrarını sürdürüyor", "AKP'nin Kürt oyları 2015'te aldığı oy oranının altına düşer", "Kürt oyları seçimin kaderini belirleyecek", "Kürt oyları hayati derecede önemli" vb...
İhanetin kavramsallaştırılması!
Türkiye'de Kürt, Arap, Alevi, Sünni oyları yok Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının oyları vardır. Yine çokça ve bilinçli olarak Türkiye'nin Güneydoğu Bölgesindeki kentler için "Kürt kentleri", kullanılan oylar için "Kürt oyları", "Kürt seçmen", "Kürt vatandaş", coğrafya için "Kürdistan" kelimeleri kullanılmaktadır. Bu çok yanlıştır ve ihanetin kavramsallaştırılması anlamına gelir.
Bir zamanlar "dağdaki çobanın oyu ile profesörün oyu aynı mı olacak?" türünden antidemokratik çıkışlar yapanlar da olmuştu. Bölücülüğün bin bir yöntemi vardır bu yöntem de onlardan birisidir.
Demokrasiler, fırsat, irade, adalet ve imkânlar karşısında insanları eşit kılar. Ağayı paşayı, etnisiteyi mezhebi, kadını erkeği, beyi efendiyi, patronu işçiyi sandık eşitler. Demokrasinin farklılığı da erdemi de burada saklıdır.
24 Haziran'da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları oy kullanacaktır. Bu oyları sınıf esasına göre tasnif edip emekçi/işçi oyları, işveren/burjuva oyları; etnik kimlik üzerinden ayrıştırıp "Kürt oyları"/ Türk oyları", mezhep esasına göre kategorize edip Alevi oyları-Sünni oyları, cinsiyet esasına göre sınıflandırıp kadın/erkek oyları olarak nitelemek en büyük bölücülüktür.