İktidar ilahi bir hak olabilir mi?
Milletler tarihi, coğrafi ve kültürel muhassalalardır. Tarihi, coğrafyası, iklimi ve kültürü milletleri güçlü ya da zayıf kılar. Üzerinde yaşanılan coğrafya, içinden çıkılan tarih ve...
Milletler tarihi, coğrafi ve kültürel muhassalalardır. Tarihi, coğrafyası, iklimi ve kültürü milletleri güçlü ya da zayıf kılar. Üzerinde yaşanılan coğrafya, içinden çıkılan tarih ve kültür aynı zamanda toplumları birbirinden farklı kılar ya da birbirlerine yakınlaştırır. Bu bağlamda coğrafyanın olduğu kadar tarih ve kültür de milletler için kaderdir.
İnançlar üzerinde cehalet dönemindeki geçmişin büyük etkisi olduğu açıktır.
Tarihin ilk çağlarından bu yana krallar, imparatorlar kendi saltanatlarına meşruiyet kazandırmak için, iktidarlarını ilahi bir temele dayandırmışlardır.
Belli oranda hâkim oldukları toplumları "uyuşturma" dürtüsü olarak yorumlanabilecek bu anlayış, antik uygarlıklarda bulunmakla birlikte, İslam sonrası dönemdeki hilafet/halifelik, vesayet kurumunda da kendisini İslami bir kimliğe bürünerek göstermiştir.
Pers inancı olan ferr-i yezdaninin etkisi
Doğu toplumlarında bu anlayışların önemli bir kısmı Pers ve Sasaniler döneminde; şah hâkimiyetinin teolojik temelini ortaya koyan ferr-i yezdaniden alırlar.