Kadın, şiddet ve toplum
Genelde şiddet, özelde ise kadına yönelik şiddet konusundaki artış ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Bir yönü itibarıyla korona sürecinde sokağa çıkmanın...
Genelde şiddet, özelde ise kadına yönelik şiddet konusundaki artış ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Bir yönü itibarıyla korona sürecinde sokağa çıkmanın sınırlandırılması şiddetin daha çok aile içine yönelmesine neden olduğu söylenebilir. Ancak şiddetin yoğunluğu, boyutu ve sürekliliği olgunun konjonktürel olmadığını göstermektedir.
Şiddetin yaygınlığı ailenin işleviyle toplum sağlığı konusuna bilim insanlarının yoğunlaşmasını zorunlu kılmaktadır.
Son bir ay içinde meydana gelen ilginç şiddet olayından bir kaçını hatırlatalım:
- Anne katili bir evlat işlediği cinayeti şöyle anlatır: "Eve sokakta bulduğum 2 yavru kedi ile bir yavru köpek getirmiştim... Sabah uyandığımda annem, hepsini evden götürmemi istedi, tartıştık ve Annem o sırada kafasını mutfaktaki mermere çarptıktan sonra yere düştü ve ben evden çıktım gittim."
-Bir başka anne katili ise işlediği cinayeti "annesine çelme takıp yere düşürdüğünü sonrasında sırtına oturup elli yerinden bıçaklayarak öldürdüğünü" itiraf eder. Ardından da duvara "Bu mahallenin namusu var" yazısını yazıp evden çıktığını söyler.
-Bir başka olayda ise katil kendisini terk eden kadınla yeniden birlikte olmak ister ve teklifi reddedilince onu önce boğar, sonra cesedini çöp variline tıkar ve yakar üzerine beton dökerek gömer.