Kötülüğü silah olarak kullanmak
Genç avukat Vladimir Ulyanov-Lenin, 1891 yılında açlıktan en çok etkilenen eyaletlerden birisinin merkezi olan Samara'da ikamet ediyordu. Yöre aydınının, yalnızca açılan toplumsal yardım çabalarına...
Genç avukat Vladimir Ulyanov-Lenin, 1891 yılında açlıktan en çok etkilenen eyaletlerden birisinin merkezi olan Samara'da ikamet ediyordu. Yöre aydınının, yalnızca açılan toplumsal yardım çabalarına katılmamakla kalmayıp, kesin biçimde böyle bir yardıma karşı olduğunu da açıklayan tek temsilciydi. Arkadaşlarından birinin hatırladığına göre, "Vladimir İlyiç Ulyanov, açlığın birçok olumlu yanları olduğunu açıkça ifade etmekten çekinmiyordu. Düşüncesine göre, ortaya çıkacak sanayi proletaryası burjuva düzeninin kökünü kazıyacaktı. (...) Geri kalmış köylü ekonomisi yıkılırken, açlık bizi amacımıza yaklaştıracak ve kapitalizm sonrası aşama olan sosyalizme ulaşılacaktı. Açlık, yalnızca Çar'a değil, Tanrı'ya olan inancı da yok edecekti".
30 yıl sonra, Bolşevik hükümetin başı olan genç avukat, yine aynı düşüncedeydi: Açlık, "düşmanın başına ölümcül bir darbe indirmeye" yarayabilir ve yaramalıydı. Bu düşman, Ortodoks Kilisesi'ydi: "Elektrik, Tanrı'nın yerini alacaktır. Bırakın köylüler elektriğe tapsın; otoritenin gücünü gökyüzündekinden daha fazla hissedeceklerdir". Lenin 1918 yılında Leonid Karsin'le Rusya'nın elektriklendirilmesi üzerine yaptığı bir tartışmada böyle diyordu.
Yeni bir toplum yaratmak!
Lenin, merhametsiz bir ideokrattı. Bir sınıfın hâkimiyeti için başka bir sınıfın toptan yok edilmesi gerektiğine iman derecesinde kendisini inandırmıştı. Yeni bir toplum yaratmak için eski topluma ait değerlerin mahkûm edilmesi değil, yok edilmesi gerektiğini düşünen bir jakobendi.
Bu nedenle ele geçirdiği Devletin, hiçbir manevi ve insani değere saygı göstermeyen terör aygıtına dönüştürülmesini sağlamıştı. Kendisinin ölümünden sonra yerine geçen Stalin de Lenin'e rahmet okutacak kadar kötülük planlayan bir gaddardı. Milyonları katlettirdi.
Tanrıya karşı inancı sarsmakta ya da Çar'a karşı bağlılığı yok etmekte açlığı ve yoksulluğu kullanmak, Sovyet kudret elitleriyle başlamış ya da bitmiş bir olgu değildir. Kitlelere baş eğdirmek, uysallaştırmak ve yönetmek için kötülüğü planlamak, başlı başına bir yöntemdir.